Kişinin ilişki ve etkinliklerini etkilemeyen, üzgün olma durumu ve kişinin moralinin bozukluğu çoğu zaman depresyon olarak anılır. Fakat klinik depresyon tıbbi bir teşhistir ve günlük kullanımdaki depresif olma durumundan çok daha farklıdır. Depresif kişi kendisini yorgun, üzgün, tembel, sinirli, motivasyonsuz ve apatik hissedebilir. Klinik depresyon, normal üzüntü hissinden daha yoğun, sürekli ve kişinin günlük işlerini etkileyecek düzeydeki çökkün bir duygusal durumu ifade eder.
Yaşam boyu yaygınlığının %17-19, bir yıllık yaygınlığının ise %1-9 arasında olduğu bildirilen “Majör Depresif Bozukluk” (MDB) (Angst 1992); sık görülen, atakları uzun süren, süreğenleşme, depreşme ve yineleme oranları yüksek, şiddetli fiziksel ve psikososyal yeti yitimine neden olan yıkıcı bir bozukluktur. Depresyonun neden olduğu yeti yitimi, sosyal ve mesleki alanlarda olabilir ve kişinin aile düzeni ile ekonomik durumuna olumsuz etkiler yapabilir. Depresyon, birey kadar çevresi ve bakımını üstlenenler üzerinde de olumsuz etkiler yaratır (Davis ve Glassman 1989). İntihar girişimi sonucu ölüm oranı %15 olan ve intihar sonucu ölümlerin yaklaşık %50’sinden sorumlu olan MDB’nin toplumsal maliyeti oldukça yüksektir(Angst 1992).
Hastalık esnasında kişide ruhsal açıdan, ani sinir bozuklukları, deporsanalize olma, aşırı kaygı ve korku, özsaygı yitimi görülür. Fiziksel etkileri ruhsal semptomlara bağlı olarak, aşırı kilo kaybı, sinirsel mide bozuklukları, kusma, aşırı terlemedir. İlaçla tedavi edilmeden, kendiliğinden geçme olasılığı düşük bir hastalık olduğu gibi olumsuz dış etkenler hastalığı tetikler ve nöbetlerin artmasına yol açar.
Tedavi süreci hastanın iyileşme isteğiyle doğru orantılı olarak gelişme kaydederek ilerler. İlaç tedavisi sırasında, ilacın dozuna bağlı olmaksızın ara ara nöbetler ve/veya ataklar yaşanabilen bir hastalıktır.
Epilepsi olduğu bilinen, Vincent van Gogh, klinik depresyondan muzdaripti. 1890'da çizdiği bu portrenin, kendisi olduğu sanılmaktadır. |
Belirtileri
Klinik bir sendrom olan depresyon, kişinin duyguları, düşünceleri, bilişsel işlevleri, davranışları ve bedeninin bazı işlevlerinde değişiklikler meydana getirir. Depresyonda sözcüğü çoğunlukla hayal kırıklığına uğramış, sinirli ya da benzer olumsuz duygulara işaret eden terimlerin yerine kullanılır. Depresyon, hastalık olarak kabul edilebilmesi için belirtilerin kişide en az 2 hafta görülüp kişinin işlevselliğini bozması gerekmektedir.Depresyon, bilişsel ve vejatatif belirtilerden oluşur. Hayattan zevk kaybı, ilgi azalması, konsantrasyon bozukluğu, dikkatte azalma ve buna bağlı unutkanlık, karasızlık, değersizlik hissi, suçluluk hissetme, intihar düşünceleri, karamsarlık gibi bilişsel belirtilerin yanında uykuda artış yada azalma -ki bu durum daha çok uykuya dalmakta güçlük ve her zamanki uyanma saatinden 1-2 saat erken uyanma ile kendini gösterir- iştahta azalma yada artış, enerji azlığı, yorgunluk, psikomotor retardasyon denilen hareketlerde yavaşlama, (bazen artış gösterebilir) cinsel istekte azalma olarak kendini gösterir. Bu duyguların yanı sıra, bazı depresyon hastaları huzursuzluk, endişe ve kaygı hislerinden de şikayet ederler. Bazen de çabuk rahatsız olma ve sinirlenme gibi duygusal değişikler gözlenebilir.
Depresyon tanısı konulabilmesi için belirtilerin en az 2 hafta bulunma koşulu aranır. Belirtilerden depresif duygulanım ve hayattan zevk kaybı ve ilgi kaybı kişide bulunması zorunludur. Diğer belirtilerden en az 5 tanesi eşlik etmelidir.
Ağır depresyon diyebilmek için aşağıdaki belirtilerden en az dördünün en az iki haftadır sürüyor olması gerekir:
- Uyku bozuklukları sıktır. Uykusuzluk, gece sık sık uykudan uyanma tekrar uykuya dalamama, sabah erken uyanıp tekrar uyuyamama veya fazla uyuma şeklinde olabilir.
- Yeme sorunları sıktır. Az yeme ve buna bağlı kilo kaybı veya fazla yemeye bağlı kilo alımı olabilir.
- Değersizlik, umutsuzluk ve suçluluk duyguları olur. Hastalar genelde bir işe yaramadıklarını düşünürler. Gelecek ümitsiz ve karanlıktır. Hiçbirşey iyiye gitmeyecektir. Depresyona bağlı oluşan üzüntü ve umutsuzluk o kadar şiddetlidir ki hastalar yaşama olan ilgisini kaybeder, hiçbir şeyden zevk alamaz olur. Cinsel isteksizlik görülür ve hastalar çoğu zaman yataktan çıkmak ve yemek yemek istemezler Hastaların kendini suçlama eğilimi yoğundur. Suçluluk duyguları genelde yersizdir. Örneğin çok eskiden yaşanmış olaylar ve yapılan hatalar tekrar hatırlanır ve bunlara karşı suçluluk duyguları hissedilir. Veya nedensiz yere bir takım olaylardan kendisinin sorumlu olduğu ve suçun kendisinde olduğu düşünceleri gelişir. Hastalar genelde bu düşüncelerden uzaklaşamadıklarını beyinlerinin sürekli eski hatalarla meşgul olduğunu bunun çok saçma olduğunu bildiklerini ancak düşüncelerini frenleyemediklerini söylerler.
- Konsantrasyon güçlüğü, karar verme güçlüğü vardır. İşe veya derse konsantre olmak güçleşmiştir. Örneğin hastalar ders çalışırken bir sayfanın sonuna geldiğinde dalıp gittiğini ve ne okuduğunu anlamamış olduğunu görür aynı sayfayı tekrar tekrar okurlar. En ufak konularda karar verme güçlüğü içinde olduklarını hissederler.
- Enerji azlığı, sürekli yorgun hissetme, herşeye karşı isteğini kaybetme, duygusal olarak birşey hissedememe. Genelde sabahları yataktan yorgun kalkılır.Gün boyunca yorgunluk hissi devam eder. Eskiden zevkle yaptıkları işleri yapmak istemez, yalnız kalmayı tercih ederler. Hastalar bazen çocuklarına ve eşlerine karşı birşey hissedemediklerini sanki duygularının öldüğünü söylerler ve bu durumdan dolayı suçluluk duyduklarını ifade ederler.
- Ölme isteği olabilir. En hafif şeklinde hastalar �allahım canımı al da kurtulayım� diye düşünürler. İntihar düşünceleri veya intihar girişimi olabilir. Çoğu hasta intihar düşüncelerinin yoğun olduğunu ancak dini açıdan intiharın kabul edilemez olduğunu bildikleri için girişimde bulunmadığını ifade eder. Veya ölürlerse çocuklarına kimin bakacağını bilmedikleri için yaşamak zorunda olduklarını ifade ederler. Bazıları ne yolla intihar edeceğinin planlarını yapar. Bazıları da ancak intihar girişiminde bulunduktan sonra tedaviye gelir.
Bu hastalığa bağlı ortaya çıkan belirtiler genelde başka hastalıkları akla getirir ve çoğu kişi bu belirtilerin depresyona bağlı olarak ta oluşabileceğini düşünmez. Sıklıkla bu hastalar psikiyatri dışında doktorlara başvururlar veya kendi başlarına tedavi etmeye çalışırlar. Psikiyatriye başvuran hastaların çoğu başka bölümlerde çalışan hekimler tarafından bize yönlendirilmiştir. Çoğu hastada diğer hekimler tarafından psikiyatriye yönlendirildikleri için öfkelidir. Bazıları toplumsal baskıdan çekinip gelmek istemez, gelenler de bir an önce işini bitirip gitmek ister. Ancak çağımızın en sık görülen hastalıklarından biri olan ve tedavi edilmediği taktirde ölümle sonuçlanabilen bu hastalığın tedavisi için uzmana başvurmak şarttır. Uygun tedavi edildiği taktirde tamamiyle düzelen bu hastalık uzun sürdüğü taktirde kişinin aile, iş ve sosyal uyumunu bozmakta kişinin evliliğinin yıkılmasına, işinden ayrılmaya, arkadaş ilişkilerinin bozulmasına yol açabilmektedir. Son yıllarda üzerinde durulan bir başka konuda depresyon geçirmekte olan anne ve babaların çocuklarının bundan nasıl etkilendiğidir. Yapılan araştırmalar bu çocuklarda küçük yaşlarda kaygıda artma olduğunu ergenlik döneminde olan kız çocuklarında görülen depresyon oranında artma olduğunu gençlik dönemindeki erkek çocuklarda ise alkol ve madde kullanımına yönelme olduğunu göstermektedir.. Bir an önce tedavi olmak çocukların maruz kaldıkları bu travmanın süresini kısaltacak ve dolayısı ile yaşamın daha sonraki dönemlerinde ortaya çıkan bu bozuklukların oranında düşme olacaktır.
Yukarıda anlattığımız ağır depresyon her hastada aynı şekilde görülmez. Bu da kendi içinde alt gruplara ayrılmıştır. Bu gruplar şunlardır:
- Kronik seyirli depresyon
- Atipik depresyon
- Melankolik depresyon
- Doğum sonrası başlayan depresyon (post partum depresyon)
Majör Depresyon sistematik Ağacı (tıklayın.) |
major depresyonun sonucu ölüm müdür? bence depresyon sonucu ölüm olmaz bir ölüm sonucunda depresyona girilir yemek yiyemezsin yutamazsın lokmaları aldığın nefes acı verir acıyı kanında hissedersin buna sadece depresyon diyemezsiniz. bu artık ben ve benim gibilerin hayat felsefesi. bu kadar basitleştiremezsiniz.
YanıtlaSilBasitleştiren yok zaten. İnsanlar büyük ihtimalle depresyon sonrası intihar etmeye çalışıyorlar. Ne yani akıllı bilinçli halde neden intihar edesin ki? İntihar, ağır bir dönemden sonra kaçış yolu gibi bir yoldur. Korkak ların yoludur. Veya kendine yaşamayı fazla görenler. Üstelik sen ve senin gibiler? Eğer bu sayfayı açıp okuyor sak hepimiz ayniyiz. üstelik bu kadar Basitleştiren yok. Abartan sensin.
SilYazdıklarının çoğu doğru ama korkaklık kelimesi çok saçma,kaçış değil kurtuluş olarak tanımlanması da daha doğru. Genç Wertherin Acıları diye Goethenin bir şaheseri var onu okumanı tavsiye ederim,ufkun açılır.
SilBu hastalık bende var 17 yaşimdan eri uğraşyorum emin olun bir yerinizin ağrımasını daha ćok istersiniz yemek yiyemiyorsun,ateş basıyo ama hemde üşüyosun hele o çarpıntı yokmu sonra su içemiyosun bacaklarinı hissetmemeye başlıyosun .okumakla yaşamak ayrıdır umarım yaşamazsınız
SilAnlayamazsınız 2 senedir bununlayım ama gidemiyorum bile tedaviye tek başıma geçiriyorum ataklarımı kimse görmüyor farketmiyor günden güne kötü oluyorum ölmek istiyorum ama onu bile beceremiyorum.her şey bitecek gibi oluyor artık ilaçlarımı bile kullanmıyorum bu hastalığı yaşamaktansa felç olmayı bile tercih ederdim.
SilTedavisine bakılmazsa ne gib sorunlarlarla karşılaşılır ?
YanıtlaSilinsan içine katılmak, ya da aktivitelere katılmak birşeylerle uğraşmak, kafandaki şeyleri biraz olsun uzaklaştırabilir belki, bu da depresyon halinden çıkarabilir
Silinsan içine katılmak, ya da aktivitelere katılmak birşeylerle uğraşmak, kafandaki şeyleri biraz olsun uzaklaştırabilir belki, bu da depresyon halinden çıkarabilir
SilSana sonucu ölüm derken tıbbi bir açıdan konuşmamış Aşırı depresif bozukluk intihara yol açar. Bu yüzden sonucu ölüm olabilir deniyor. Not : majör ( klinik ) depresyon tanısı altında tedavi gören biriyim ve yazıdaki herşey doğru .
YanıtlaSilUzun zamandır majör depresyon tedavisi görüyorum. Çok zor Bi durum. Bence Antidepresan kullanarak çözülebilecek bişey değil. Tek çare var Allahtan ümidinizi kesmeyin sabırla dua edin namaz kılın. Depresyon yoktur Allaha uzaklık vardır.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
Silrica ediyorum din ile tıp'ı bir yere koymayınız ben öyle oldugunu düşünmüyorum ki bende majör biriyim bazı insanlar ilaçların hayatlarını bitireceğinden korkuyor bazıları ise ilaçlar sayesinde ayakta durduğunu söylüyor denemeden bilemezsiniz fakat bunu din'e vurmanız çok mantıksız.
SilSize hangi ilaçlar verildi bana cymbalta verdiler
YanıtlaSilProzac verdiler. Her sabah iki tane.
SilBende cymbalta kullanıyorum
SilProzac
Silzyzapin ve risperdal verilmiş. Daha sonra risperdal ın iğnesi yapılmaya başlandı 15 gunde bir . daha sonra 3 tane daha hap ve damlalar verildi isimlerini hatırlamıyorum onların.
SilDaha önce hiç böyle bir şeyle karşılaşmadım hayatımda yolunda giden hiçbir şey yok 19 yaşındayım ve majör depresyon dedi doktor ilaç kullanamıyorum sınavlarım var deliricem ne yapmalıyım
YanıtlaSilsen once sagligini dusun saglik olmayinca dunya bos seni ancak benim gibiler anlar bir an once ilac kullanmana bak 10 yildir prozac kullaniyorum
SilBende prozac kullandım,doktorum demeden kendi kendime azalttım ve bıraktım çok şükür. Bırakmama yardımcı olan en büyük etken Allah'a yaklaşmamdı. O yüzden sizde namaz kılın,oruç tutun,dua edin,bol bol sadaka verin. Çünkü insanı depresif hâllere iten şeylerin başında Allah'tan uzaklaşma vardır. Allah'a yaklaşın. Siz 1 adım atarsanız o size 10 adım atar,öyle düşünün. Rabbim yardımcınız olsun. Önemli olan bu hayat değil diğer hayat unutmayın~ Selam ve dua ile^^
SilNe yapacağım tedavisi yok mu
YanıtlaSil19 yaşındayım hayatımda yolunda giden hiçbir şey yok ilaç kullanamıyorum sınavlarım var deliricem doktor majör depresyon diyor benden endişe ettiğini söylüyor hiç böyle bir şey yaşamadım daha önce ne yapmalıyım
YanıtlaSil20 yaşındayım.
YanıtlaSilhangi siteye girsem majör depresif bozukluk çıkıyor. ağlamaktan ölmek üzereyim. doktora gitmek istemiyorum, insanın derdini küçümsüyorlar bu durumdan nefret ediyorum. önyargılıyım bu konuda. anti depresan falan da kullanmak istemiyorum.
o kadar hiç bi şey yapmıyorum ki seve seve yazdığım bölümün 5 dersinden kaldım ilk seneden.
ankara civarında iyi ilgili bi doktor önerebilir misiniz?
arkadaslar hepinizi okudum iki şey soylicem size 1 deprosyon haplari kullanmayın onun yerine kediotu kapsülü kullanın 2 namaz kilmiyorsaniz namaza başlayın ve dinler tarihini okuyun bunlari yapin iyilesmesseniz bana dönün
SilKardeşim bu hastalık ilaçla falan geçmez.Tek çaresi var günahlara tövbe,Allaha yaklaşma,dua etme.Ama sabırla bekleyeceksin.İnşallah Allahın yardımı gelecektir.
SilKardeşim bu hastalık ilaçla falan geçmez.Tek çaresi var günahlara tövbe,Allaha yaklaşma,dua etme.Ama sabırla bekleyeceksin.İnşallah Allahın yardımı gelecektir.
SilUzm dr baise tıkır
SilBende majör depresyonum sizce ilaçların faydası olmuyormu?
YanıtlaSilBende majör depresyonum sizce ilaçların faydası olmuyormu?
YanıtlaSilSizleri okudum namazımı kılıyorum elhamdülillah ibadetlerimi yapıyorum ama majör depresyon hastasıyım sürekli okuyan birisiyim,başarılı birisiydim bu hastalık sizlerinde başarısını ve günlük yaşantısını etkiliyormu benim çok etkiledi ne yapmalıyım sizce
YanıtlaSilSizleri okudum namazımı kılıyorum elhamdülillah ibadetlerimi yapıyorum ama majör depresyon hastasıyım sürekli okuyan birisiyim,başarılı birisiydim bu hastalık sizlerinde başarısını ve günlük yaşantısını etkiliyormu benim çok etkiledi ne yapmalıyım sizce
YanıtlaSilBende 19 yaşındayım bölüm birincisi oldum farkında olmadan. Yıllardır var ve ben yeni keşfettim kullandığım ilacın ismi duloxx. Bende düşüncelerden kaçmak için ders çalıştım. Şimdi okula gidiyorum ve gözlerim yine şiş. Hep ağlıyorum heep. Ama yorumları okudum dinimize biraz daha sarilmaliyiz bencede. Bende mesela ailemi suçluyorum ve hala haklı olduğumu iddia ediyorum. Babam bizi para kazanmak için bıraktı gitti aile denen birsey yok. Sevilmeyi çok istiyorum. Sevmeyi de. Ailem beni haketmiyor bana göre. 3 aydır kullanıyorum ilacı. Bitti ve 2 gündür icmiyorum göz kapaklarım dusucek resmen. Ama ben inat ettim inat edin hayatla. Savaşın. Şimdi hem okuyorum hem radyo dj liği yapıyorum tiyatrocuyum ve yedek muhabirim. Melankoliginizi şiir yazarak bir hikaye yazarak atmaya çalışın faydası oluyor. Şunu da unutmayalım bu hastalığa yakalaniyorsak bir şeyleri sorguluyoruzdur. Ve bu da boş bi insan olmadığımızı gösterir.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilBi sitede tesadufen bunun testi cikmisti karsima depresyondamisiniz testiydi yaptim major depresyon doktora gorunmelisiniz cikti sonucu sonra baya bi arastirdim belirtilerin %100 unu tasiyorum her okudugum satirda agzim acik kaliyor onca zaman bu halime bir isim bulamiyordum demekki sebebi de buymus cidden cok zor ve bende ilacla tedavi edilecegine kesinlikle inanmiyorum 2 sene once bi olay boyle olmami tetikledi ve simdi yine boyle oldum ve ilk kez bu kadar uzun surdu 6-7 ay civaridir bu sekildeyim ve kafayi yemek uzereyim beni duzeltecek tek seyin hayatimin duzene girmesi aslinda. Herkesin de oyledir muhakkak. Planli hayat yani. Sabah uyanacagimiz saati bilmeli gun icinde mesgul olmaliyiz kursa gitmeli sosyal seylere katilmali anlayin iste planli olmaliyiz ben boyle duzelmeyi cok dedim hep iyi sonuc veriyordu ama sonunda pes edip eski halime geri donuyorum cunku icimden hicbise yapmak gelmiyordu hemen sıkılıyordum. Bana kalirsa ölmekten baska care yok gibi geliyor hicbi zaman duzelemiycek gibi belki de oyle . Bu bi lanet sanki . Bizi kim yarattiysa umarim bu durumdan kurtulmamiz icin yardimci olur
YanıtlaSilBi sitede tesadufen bunun testi cikmisti karsima depresyondamisiniz testiydi yaptim major depresyon doktora gorunmelisiniz cikti sonucu sonra baya bi arastirdim belirtilerin %100 unu tasiyorum her okudugum satirda agzim acik kaliyor onca zaman bu halime bir isim bulamiyordum demekki sebebi de buymus cidden cok zor ve bende ilacla tedavi edilecegine kesinlikle inanmiyorum 2 sene once bi olay boyle olmami tetikledi ve simdi yine boyle oldum ve ilk kez bu kadar uzun surdu 6-7 ay civaridir bu sekildeyim ve kafayi yemek uzereyim beni duzeltecek tek seyin hayatimin duzene girmesi aslinda. Herkesin de oyledir muhakkak. Planli hayat yani. Sabah uyanacagimiz saati bilmeli gun icinde mesgul olmaliyiz kursa gitmeli sosyal seylere katilmali anlayin iste planli olmaliyiz ben boyle duzelmeyi cok dedim hep iyi sonuc veriyordu ama sonunda pes edip eski halime geri donuyorum cunku icimden hicbise yapmak gelmiyordu hemen sıkılıyordum. Bana kalirsa ölmekten baska care yok gibi geliyor hicbi zaman duzelemiycek gibi belki de oyle . Bu bi lanet sanki . Bizi kim yarattiysa umarim bu durumdan kurtulmamiz icin yardimci olur
YanıtlaSilBiz depresyon hastaları birleşirse hayata bağlayabiliriz. Sıradan insanlar bizi kabul etmiyor. Yoksa intihar meşru ölüm hak olur
SilBurada İlaçların gereksizliğnden bahsedip insanları yanlış yönlendirmeyin. Bipolarım ve anksiyete nöbetlerimin nasıl ağır geçtiğni anlatamam. İlaçlarla iyileşiyor ama dış etkenli travmalarda tekrar hastalanıyoruz. O an dünyada acı çeken tek kişi olduğunu her seferinde düşünüyorum. Sanki farklı boyuttayım . Ama iyileşiyoruz . Sonsuza kadar sürmüyor . Yıllarca edindiğim tecrübem doğru ilaç veya ilaçlar hayat kurtarır.
YanıtlaSilBen 22 yaşındayım. Öncelikle bu hastalığa yakalanmadan önce ki süreci anlatmak istiyorum. 4 yıl önce 3 yıldır beraber olduğum insanı kaybettim ve bu şuana kadar yaşadığım en büyük travmaydı. Daha sonra lise ve şuan sürdürdüğüm üniversite hayatımda insanlar sürekli bir şeylerimi kıskandı. Allaha şükür fiziksel olarak hiçbir sıkıntım yok kendimden gayet memnunum. Lisede çok başarılı bir öğrenciydim,özellikle matematik konusunda üst düzey bir başarım vardı ve bu üniversite hayatımada yansıdı ve şuan matematik öğretmenliği okuyorum. İnsanların gittikçe artan garip, baskıcı ve kıskanç tutumları onlara karşı nefret duymamı ve önemsemez tavırlar sergilememe yol açtı. Giderek insanlardan uzaklaşmaya başladım en değer verdiğim insanlar bile gözümde bir hiç oldular onlarla konuşmak dahi beni tiksindiriyordu artık. Derslerimin bir çoğundan kaldım okula gitmemek için sürekli bahaneler buldum sürekli uyuyorum belki günün 16 saati uyuyarak geçiyordur tek öğün yemek yiyorum hayattan hiç bir beklentim kalmadı okulun,arkadaş çevresinin bana hiçbir önem arz etmediğini düşünüyorum.Dışarıya adım atıcam diye aklım gidiyor artık belki ayın 20 günü güneşi görmüyorum.Tek yaptığım şey zekamı başka şeyler için kullanmak oldu. Seçim olmak istemedim asla birileri beni keşfetsin diyede uğraşmak istemiyorum kendi yapabildiğim herşeyi yapmak istiyorum. bir kız arkadaşa ihtiyaç duymuyorum içimde sevgi duygusunun yok olduğunu hissedebiliyorum. kendimi insanlara ispatlamak istemiyorum çünkü hepsinin kıskanç olduklarını ne kadar mükemmel olsamda illa bir kusur bulacaklarını biliyorum. 2 sene önce san francisco bilim yarışmasında 25 bin dolar kazandım. belki hayatım için bir dönüm noktası olabilir dedim ama ardından hiç bir isteğim kalmadı bir anda söndü içimdeki bütün istek. öğretmen olmak falanda istemiyorum hayatımı kazanacaksam evde kazanmalıyım dedim kendime ve para kazanmak için başka şeyler düşündüm. Gayette yolunda gidiyor herşey ama yaptıklarımdan zevk almıyorum sürekli sönüyor içimdeki herşey belki evinde para kazanmak sınıfımdaki bir öğrencinin en büyük hayalidir ama ben mecbur olduğum için yapıyorum ve artık zevk almıyorum herşey ardı ardına sönüyor içimde bunun sonunu biliyorum ama öyle olmasınıda istemiyorum ilaçlar sadece sanki birşeyleri ertelemek için varlar ben öyle hissediyorum artık
YanıtlaSilyazınızı okudum ve açıkçası üzüldüm. sizin zekanızda ve eğitim kalitesinde birisi farkındamısınız ki yavaş yavaş kabuguna çekilerek evin içine hapsolup kalmak istiyor. bu hastalığı bilirim evden çıkmıyımda ne olursa olsun diyor insan, hanımefendi lütfen hayallerinizi evin dışındaki işlerle alakalı kurun, kazandıgınız parayla yurtdısında gezin yepyeni insanlarla tanısın. evde para kazanmak vs. bunları 65 yasından sonrada yapabiliriz ama bu gencliğimiz birdaha geri gelmeyecek zorlayalım kendimizi düzelelim :(
SilEn çok bu yazıyı okuyunca üzüldüm. Benim hissettiğim bir çok şeye çok benziyor tek fark, ben bu kadar zeki değilim. Ama ne kadar yalnız kalmak istesem de yalnız kalmam mümkün değil. Köle gibi yaşadığım bir hayat var. Çok yanlış bir evliliğin kurbanı oldum. içinden çıkamıyorum, çok sevdiğim bu dünyadaki herkes ve herşey bana düşman artık. Yıllarca birşeyleri düzeltmek için çırpınıp durdum, artık hiçbirşey için gücüm kalmadı. Günün yaklaşık 14 saatini çalışarak ve trafikte geçiriyorum. Etrafımda sürekli şikayet eden ve küfür eden insanlar var. Evli olduğum insan sürekli beni aşağılamakla meşkul. Ailem beni çocukluğumdan beri hiçbir zaman kabullenmedi. Bekarkende ev geçindirdiğim dönem de oldu aylarca evde tek çalışan insandım hiç sesimi çıkarmadım. Ama onlar beni hiçbir zaman kabullenmediler. Sevilmenin ne demek olduğunu bilmediğim için belkide gerçek sevgiyi hiç bulamadım. şimdi sadece kazandığım parayı bekleyen beni hiç umursamayan hasta olduğumda bile hiç önemsemeyen insanlarla yaşıyorum, bir sığıntı gibi yaşıyorum. Herşeyi alnımın teriyle aldım ama hiçbir şey bana ait değil. Ailemin hiç umrunda değilim ben aramasam arayan soran yok. Tek çocuklu bir ailenin iki çocuğundan biriyim. Evliliğimde dibine kadar mutsuzum, her şeyi görev olarak yapıyorum. 1 liralık gazete alsam kıyamet kopuyor, duymadığım hakaret kalmıyor. kimseyle mücadele edecek gücüm kalmadı.Artık hiçbir arkadaşımla görüşmek istemiyorum, herkes bana çok sahte geliyor. Tek kurtuluşum kendime sıfırdan bir hayat kurmak. içimde hala küçük kıvılcımlar var aslında, ölmeyen birşeyler var, bunlar beni tek ayakta tutan şeyler. Huzurlu bir hayat istiyorum, dünyanın tadını keşfetmek istiyorum. Ne kadar yorucu bir gün geçirirsem geçireyim hakaretsiz bir akşam istiyorum, müzik dinlemek istiyorum mesela....İçimden gelerek kahkalarla gülmek istiyorum..... Hayatım o kadar kısıtlanmış durumda ki.....Hem hayatımı hem kendimi yenilemek istiyorum. Ve nereden başlayacağımı gerçekten bilmiyorum........
SilBu belirtilerin çoğu tutuyor fakat onun yanında sesler ve bir takım görüntüler gördüğümden şizofreni düşüncesi ile psikiyatriye gittim, aylardır hala aynı soruları soruyor; şüphe duymak düşüncelerimin okunduğunu sanmak vs. ama bunun yanında majör depresyonda olabilir diye düşünüyorum, kafam çok karışık. Şizofreni miyim, majör depresyon mu? Bilen varsa yardım etsin, lütfen. Psikolojim alt üst oldu..
YanıtlaSilmajör depresyondada dinlendigini düşüncelerini herkesin bildigini düşünebiliyosun aynısı bendede oldu bence psikiyatr koymalı teşhisi ama ikiside berbat hastalıklar ben 10 yıldır majör depresyonla ugrasıorum 3 kez intihar ettim hala tedavi görüyorum tek çare ilaç kullanımı
Sil27 Ocak 2016 da yazan arkadaşımıza ceveptır: Şizofren değilsin bence, deproesyon dönemlerinde bazı özelliklerimiz gelişir. Renan seçkin'in Paranormal Fenomen kitabını okumanı tavsiye ederim. Düşüncelerini okuma sorusuna gelince bazı kitapları okuduktan sonra sorularının cevaplarını alabileceksin. Ama soruların cevaplarını alabilecek birilerini bulmak çok zor bazı şeyleri kendi kendine çözmen gerekiyor. İnşallah zamanı geldiğinde çözersin....Karşı karşıya kaldığın durumun ayrıntılarını öğrenmek isterdim belki o zaman birbirimize faydamız dokunurdu.
SilZor bir hayatım var cocuklar olmasa buhayatı bir dakka yaşamak istemem beni ceken bir sey yok.
YanıtlaSilmajör depresyondan bunların hepsi ilaç tedavisini denedinizmi?
SilArkadaşlar bu ağır depresyon ve şizofren vakalarının yüzde yüzü cinlerden kaynaklanıyor.Biliyorsunuz cinler negatif enerjili latif varlıklardır.İnsan bedenine sirayet ettikten sonra insanın normal işleyen düşünce sistemini bozuyorlar. Antidepresanlar o yüzden tedavi etmezler.Belki biraz sakinleştiriler.Tek çare yaradana iyi bir kulmak ve onun yardımını beklemek.Ben bu olayları yaşadığım için biliyorum.Allah kimsenin başına vermesin.Dünyanın en zor şeyleri.Israrla Allah'tan yardım talep etmek gerekiyor.
YanıtlaSilArkadaslar,ben de 5 yili askin suredir major depresyondayim. Onceleri tedavi etmedim daha da ilerledi,dibe vurdum,hayattan zevk alamaz anlam veremez oldum. Sonra tedavi aldim biraktim yine nuksetti. Karakter yapimjz ayrica gecmiste yadafigimiz uzucu olaylar,psikolojik travmalar buna neden olabiliyor. Simdi de yeni basladim ilac tedavisine cunki benim depresyonum midemi etkiluyor. Yemek yiyemiyorum kusuyorum. Kafamda hep olymsuz dusuncelerden sonra oluyor bu. Sizde boyle etkiler biraktimj? Bazen dusunyorum da teshis yanlis koyulmus olabikirmj.
YanıtlaSilBazı arkadaşlar namaz kılın diyor amenna. Ben yaklaşık 3 yıldır kesintisiz kılıyorum.Fakat son 3 aydır artık iyice kötüledi durumum.Namazı bıraktım,sigaraya başladım,alkole başladım,ölümün tek kurtuluş ve yeniden doğuş olduğuna artık iyice inanmaya başladım...
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilŞahin kaya bende intihar bıtkınlık kulak ta ses kalp atışı hızlanma korku uykusuzluk hayat an zevk almama ve sara nöbeti geçiriyorum iki nöroloji doktoru emekli e tim ama benim hastalığa çare olamadılar bir buçuk ay ruhsaylında yatım yine aynı ne emekli ediyorlar nede ileştire biliğorlar ne yapmalıyım bana yardımcı olun yoksa kendimi öldürecem bana yol yösterin
YanıtlaSilLütfen sakin olun anlayabiliyorum neler çektiğinizi bende 4 yıl tedavi gördüm. Cok zor gunler ama sizi anlayacak insanlarla sohbet edin gerçekten iyi gelecek saatlerce konusun rahatlayın.
SilBu hastalıkla yaşanmaz intahar çare degil..mecburen doktor ve bir süre sabır ki her gün daha iyiye gidecek ama sıkı karar vermek lazım..daha güne başlarken nöbetler isteksizlikler aklımızı alıyor farkındalılık en öemli olan tecrübemiz .Ayrıca namaz ve orucun bereketini alanlardanım tabi bu konu kişye göre degişiyor,,
YanıtlaSilBurdan bakıp araştırıp ben major depresyonum diye kendini depresyona sokmayın. İyi bi psikiyatriye ardından psikolog a gisin. Ben 4 yıl major depresyon tedavisi gördüm fazlasıyla agırdı. Halisünasyonlar görüyordum. Kendimce cevrem ve arkadaslarım vardı. Bana kötü şeyler yapmamı söylıyorlardı. Onlar istiyor diye hergün farklı bi yerimi kesiyordum ama öok mutluydum onlar benım arkadaslarımdı 15 gunde 20 kilo vermiştim .Bi genç kız için cok zordu. annem anlamıştı ben onlarla konusurken görmüş ve günlüklüğümü okumustu. Doktora gittiğimde çok agır ilaçlar verildi. Gündüz sürekl uyuyordum uyuyamasam bile konusamıyordum bile ilaçlardan . ayda bi yada 15 gunde bi dr kontrollerine gittim ilçalarımın dozları arttılırdı haplar yetmez gibi damlalar kullanırdım . Emin olun hiçbişey göründüğü gibi degil o yuzden doktora gidin ben kendımo iyi sanarken hayatımın en mutlu gunlerinde öyle oldugum anlasıldı. EEG dahi yapılıp beyin sinyallerine bakılıyor. Doktara gisin ve işi onlara bırakın. Sağlıklı gunler
YanıtlaSilÜniversitedeyken derslerimi herkesden daha fazla harap olarak gecebildigimi ve son olarak bitirme tezimde gram ilerleme olmadiginda ve yasamin zittini dusunmeye basladigimda bitirme hocamin tavsiyesiyle psikiyatri basvurmamla Major Depresyon da oldugumu farkedebildim. Gerci daha oncedende ölümü dusunmusluklerim vardi ama o siralar intihar fikri 25.kare gibi baktigim heryerdeydi ama farkinda olmadan. Daha oncedende kronik depresyonda(distimi) oldugumuda anlamis oldum. Arkadaslarimin esprileri bile semptomlara kanit gibiydiler. Yine niye derdest oldun, zombi gibi geziyosun, biraz hareketlen benide yavaslatiyosun gibi cumleler ornegin. Universite 1 sene sadece bitirme tezimle ilgilenerek gecti. Beraberinde ilac tedavisi ve psikoterapiyle. Tedaviye oncelikle devlet hastanesinde bi psikiyatristle ve okulumdaki ucretsiz psikologla basladik. Sonra bi intihar girisimi ve psikologum beni baska bi psikiyatriste yonlendirmesi. Bu psikiyatrist seansi 76 liraydi ama iyiydi, bana nasil davranacagini iyi biliyordu cunku cok iyi dinliyor ve tavirlarimi cok iyi inceliyordu, baslarda cok anlayisliydi, intihar dusuncelerimin sikligi azaldigi an baska seylerdende bahsetmeye basladigim an bana kizmalarida basladi ve o kizmalar bile beni iyi yonde etmilemisti. Okuldaki psikoterapistle gorusmelerim benim icin daha cok sohbet havasindaydi gerci BDT uyguluyordu ama bende cok az ise yariyordu. Ama konusmak bile guzeldi. Sonucta Bitirme calismami AA ile verdim ve okul bitti. Eve dondum aileydi akrabaydi derken ilaclari biraktim. Sonuc noldu biliyor musunuz, husran yine husran, askere gittim tekrarladi hersey. Su ana kadar zamanida kisaca anlatayim. Hastanede 35 gun yattim 12 seans EKT gordum. Hala ilac kullaniyorum, askerlik durumum ise karisik. Alinmasi gereken ders; depresyon insanin icine Cin kacmasi veya Seytan vesvesesi degildir cinlerin ve seytanin gunahini almayin, onlarda sizden hesabini sorar. Ilaclari birakmayin ise yaramadigini dusunebilirsiniz ama en azindan koruyucu etkileri var, sürünmeye devam edebilirsiniz ama ölme ihtimaliniz önemli derecede azalır en azından ve tedavinizin daha iyi olmasi yolunda adim atma ihtimaliniz olur. Tedavinin size uygun hale gelmesi ve mukemmellesmesi zaman alacaktir bunun farkinda olun. Birde su an aklima gelen bir durum, eskiden yoktu boyle birsey hep zamane simarikliklari, calismaktan kacmak icin uydurulmus bahaneler, ya sen ne yasadinki intihar dusunuyon laflari var bunlara karsilik eski insanlar duvarlara kazimis kotu ruh demisler buna,50 sene oncelerebkadar meyhanede alkolik olup sonra olup giden insanlar var, birde eski intihar oranlariyla simdikilere bakilirsa diyorum. Cikarimlar depresyon tedavisi olmazsak baska bagimliliklar gelistiririz, dini kaygilari olanlar icin esrar ve alkol mu tedavi amacli ilac mi. Insanin amacinin olmasi bu surece girmesini engeller bile zaten o yuzden Dini dusunceleri saglamlastirmakta psikolojik olarak onemli ama psikiyatrik acidan onemi oldugunu zannetmiyorum. Birde istatistikler var Turkiyede ki istatistikler belli bir yil geriye gittikten sonra guvenilemiyor cunku Fatmanin oglu Ahmet intihar etti onun namazi kilinmaz vs gibi elestiriler olacagi yargilariyla olum sebebleri intihar olarak gecmemis cogu zaman. Dunya geneline bakarsak ve bunuda birilerinin gozune sokarsak ancak anlayabilirler bu hastaliktan muzdarip olduklarini umarim.
YanıtlaSilBen su an hala hastaligimi siddetiyle yasiyorum ve tedavide suruyor. Hastaneye yattigimda her yastan 5-6 kisiyle oyle guzel dostluk gelistirdik ki hatta istemeden oldu cunku birbirini anliyorsun.
Benim hayalim "depresyonda olan kisilerin bulusabilecekleri platformlar olusturmak", eger özguvenim biraz daha iyi olursa.
Yukaridaki hastaligi tanitmak amacli yazilanlarin %99.9 u da dogrudur. Bu hastaligi gecirmemis olanlarinda gelisine yorum yapmalari benim onlara donuk donuk bakmama sebep oluyor hani boyle gozlerimide faltasi gibi yapiyorum. Hadi ya oylemiymis diyorum.
He bu arada ITU Ucak Muh mezunuyum. Calismaya baslasam 2 ay sonra kovarlar biliyorum. Daha once su son senemdeyken giyim magazasinda calisayim dedim depresyona iyi gelir diye 2 ay sonra onlar tatli dille cikaracaklarini anlattilar sozlesmeye ragmen hic itiraz etmedim.
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil