Nöropsikiatrik hastalıklar
Depresyondan korunma ve kurtulmanın doğal
yolları
Depresyon
başta gelişmiş olmak üzere bütün dünya ülkelerinde çığ gibi büyüyen salgın bir
hastalık. Gelişmiş ülkelerde hafifinden ağırına %20’lere varan
depresyon oranları var. Bütün yeni çıkan ilaçlara rağmen artış durdurulamıyor. Dünya Sağlık Örgütü
tehlikenin artmaması için tedbirler almaya çalışıyor. Size tuhaf gelecek ama depresyon ruhsal değil kimyasal bir hastalık. Kimyanız bozulursa ruh haliniz de bozuluyor. Vücut kimyanızdaki değişiklikler, beslenme şeklinizle çok ilişkili. Bu dev yazıda editörümüz Prof. Dr. Ahmet Aydın beslenme ile depresyon arasındaki ilişkileri mekanizmaları ile birlikte anlatacak. Sonunda göreceksiniz ki ruh sağlığınız da sağlıklı beslenmenize bağlı.
Depresyondan korunma ve kurtulmanın doğal yolları
Depresyon-tanım
Zevk almada, enerjide, ruhsal ve fizyolojik etkinlikte,
özgüvende ve özsaygıda azalma, karamsarlık, çaresizlik duyguları ve uyku
bozukluğu gibi belirtiler gösteren ruhsal bozukluğa depresyon denir. Müzmin ya
da tepreşmeli olan bu ruhsal çöküntü hali o kişiyi günlük aktivitelerini
yapamaz hale sokar; hatta intihara sürükleyebilir(1).
Depresyon denilebilmesi için abartılmış ya da inatçı
üzüntü halinin bariz bir dış nedeninin olmaması ve iki haftadan daha uzun
sürmesi gerekir. Maddi bir dış olay sonucu gelişen geçici hayal kırıklıkları ve
üzüntüler depresyon olarak kabul edilmez.
Toplumda depresyon oranı
Depresyon başta gelişmiş olmak üzere bütün dünya ülkelerinde
çığ gibi büyüyen salgın bir hastalıktır. ABD’de nüfusun %5 kadarında ağır, %15
kadarında da hafif depresyon mevcuttur (toplam %20). Depresyonlu kadınların
sayısı erkeklerinkinin yaklaşık iki katıdır (2).
Depresyon/maluliyet
Depresyon Dünya’da halen bütün yaş grupları için en çok
maluliyet yapan dördüncü hastalıktır; 15-44 yaşları için ikinci hastalıktır. Bu
hızla gidilirse 2020’de bütün yaş grupları için ikinci hastalık olacaktır. Dünya’da
her yıl 800,000 kişi depresyon nedeni ile intihar etmektedir(3).
Depresyonda beyin biyokimyasında meydana gelen
değişiklikler
Birçok hekimin düşündüğü gibi depresyon ruhsal değildir;
kimyasal bir hastalıktır. Fakat beyin biyokimyası bozulursa ruh haliniz de
bozulur.
Monoamin teorisi
Dopamin, serotonin ve norepinefrin (norepinefrin) gibi
çeşitli nörotransmitterler (kimyasal aracılar) ruh halimizin (duygudurum) düzenini
sağlarlar ve bizi mutlu ederler (Şekil 1).
Bu kilit önemdeki nörotransmitterlerin beyindeki
düzeyinin eşik düzeyin altına düşmesi depresyona yol açar.
Şekil 1. Serotonin, dopamin ve norepinefrin sentezini
etkileyen vitamin ve mineraller
Limbik sistem/ dış uyaranlar
Ağrı, dokunma, ısı vb duyular deri, tendon, eklem ve
kaslarda yerleşmiş olan reseptörlerce algınırlar. Buradan kalkan duyusal sinir
lifleri duyuları periferik (çevresel) sinir, omurilik ve beyin sapını geçerek
duyu toplama merkezine (limbik sistem) götürürler.
Toplanan duyular limbik sistemde değerlendirilir ve
gereksiz dış uyaranlar elimine edilir.
Bu eliminasyon büyük ölçüde toplama merkezinin giriş
kapısının bekçileri olan serotonin
(5-HT) (raphe nuclei’de bulunur) ve norepinefrin (locus ceruleus’da
bulunur) tarafından sağlanır.
Geri kalanı duyular beyinin paryetal lobundaki duyu
merkezine (gyrus postcentralis) gider ve sadece bu duyular algılanır.
Eğer limbik sistem eliminasyon görevini yapamazsa
(serotonin ve/veya norepinefrin azalırsa) gereksiz duyular insanın ruh
sağlığını bozar ve ağrıların aşırı şekilde algılanmasına yol açar.
Artık o kişi en hafif bir dış uyarandan bile çok aşırı
etkilenecektir (buluttan nem kapma).
Norepinefrin-depresyon bulguları
Düşük olan norepinefrin salgısının artırılması,
depresyondaki konsantrasyon bozukluğu, ilgi azalması ve motivasyon eksikliği
gibi semptomların hafiflemesine yol açar.
Şekil 3. Norepinefrin
Düşük olan serotonin salgısının artırılması depresyondaki
seks bozuklukları, iştahsızlık ya da aşırı iştah ve saldırganlık gibi
semptomların hafiflemesine yol açar.
Şekil 4. Serotonin
Hem serotonin hem de norepinefrinin düşük olan
salgılarının artırılması, depresyon, endişe, ağrı, sızı, aşırı uyarılganlık ve
çok düşünme gibi semptomların hafiflemesine yol açar.
Reseptör duyarlılık hipotezi
Sinaptik aralıktaki nörotransmitterlerin (norepinefrin ve
serotonin) yetersizliği postsinaptik reseptörün az uyarılmasına neden olur.
Postsinaptik reseptörler çok az uyarı alırlarsa mevcut
durumu kompanse etmek için uyarılan kısımlarının sayısını (duyarlılığını)
artırırlar (‘up-regulation’).
Bu hipoteze göre depresyonun nedeni monoaminlerin (norepinefrin
ve serotonin) yetersizliği değil, postsinaptik reseptörlerin uyarılan
kısımlarının sayısının artmasıdır (aşırıduyarlık).
TSA’lar ve MAOI gibi depresyon önleyici ilaçların alınma
süresi uzadıkça sinaps aralığındaki norepinefrin ve serotonin miktarı
yükselmeye devam eder.
Norepinefrin ve serotonin miktarının artmasından belli
bir süre sonra (hemen değil!) daha önce artmış olan postsinaptik reseptörlerin
uyarılan kısımlarının sayısı normal sayıya iner. Yani daha önce artmış olan
duyarlılık normalleşir (‘down-regulation’).
Reseptör duyarlılık hipotezine göre depresyonun düzelmesi
reseptör duyarlılığının normalleşmesi ile gerçekleşir.
Bu teori depresyon bulgularının, TSA’lar ve MAOI’leri
gibi depresyon önleyici ilaçların niçin verildiği anda değil de, verilmesinden
epey sonra düzeldiğini izah eder.
Permissif Hipotez
Bu teoriye göre bipoler bozukluğun hem manik hem de
depresif fazında serotoninin miktarı ya da işlevi düşüktür.
Beyinin serotoninerjik sistemi diğer nörotransmitterlerin
bazı fonksiyonlarını inhibe eder ya da hafifletir.
Duygudurum bozuklukları serotoninin tamponlayıcı
etkisinin ortadan kalkmasına bağlıdır.
Permissif hipoteze göre serotonin norepinefrini kontrol
eder. Eğer serotonin düşük ise yani norepinefrini kontrol edemiyorsa iki şey
olur;
1) Eğer norepinefrin de düşükse hasta deprese olur.
2) Eğer norepinefrin yüksekse hasta manik olur.
BESLENME AÇISINDAN DEPRESYON NEDENLERİ
Beyin- spesifik besleyici maddeler- depresyon
Beyin 1.5
kg ağırlığında olup erişkin vücudunun %2’sini oluşturur.
Buna karşılık beyin kan dolaşımındaki besleyici maddelerin yüzde %30’unu
tüketir (normal dokuların 15 katı). Eğer beyin ihtiyacı olan spesifik besleyici
maddeleri yeteri kadar alamazsa biyokimyası değişir ve işlevleri bozulur; başta
huzursuzluk, yorgunluk ve depresyon olmak üzere çeşitli belirtilere yol açar.
Amino asit eksikliği-depresyon
Tirozin adlı amino asit norepinefrinin ham maddesidir.
Doğum kontrolü hapı kullananlarda tirozin düzeyleri düşmektedir. Bu durum hap
kullananlarda daha sık depresyon görülmesinin nedeni olabilir(4-7).
Doğum kontrolü hapı kullanmayan depresif hastalarda da
tirozin düzeyleri düşük olabilir. Bunlara tirozin takviyesinin yararı olabilir.
Önerilen doz 12 hafta süre ile 100 mg/kg’dır.
Fenilalanin tirozinin ve dolayısıyla da norepinefrinin
ham maddesidir. Depresif kişilerin bazılarında fenilalanin düzeyleri düşük
bulunmuştur. Bir çalışmada fenilalaninin (D- fenilalaninin , L-
fenilalaninin ya da D ve L formunun
karışımı) 40 hastanın 31’inin depresyonunu hafifletmiştir(8-10).
Bazı hekimler bir ay süre ile 3–4 gram/gün gibi yüksek
dozlar önerirken 75–200 mg/gün’lük dozların yeterli olacağını söyleyenlerde
vardır.
Çift kör bir plasebo (yalancı ilaç) kontollü çalışmada
150–200 mg/gün gibi düşük dozlarda fenilalaninin (D ve L formunun karışımı)
imipramin (antidepresif) kadar etkili bulunmuştur.
Serotoninin ham maddesi olan 5-hidroksitriptofan
depresyon tedavisine yardımcı olabilir(11-16). Serotoninin ham maddesi olan
triptofandan ve norepinefrinin maddesi olan fenilalanin ve tirozinden zengin
olması nedeni ile kabak çekirdeği tüketmek depresyon tedavisine yardımcı
olabilir.
Meyers 2000 yılında nörotransmitter öncüleri olan tirozin
(norepinefrin, dopamin) ve triptofanın (serotoninin, 5HT), depresyon tedavisindeki etkilerini inceleyen
çalışmaları gözden geçirmiştir (17).
Çok kesin olmamakla birlikte bu nörotransmitter öncüleri
hafif-orta depresyonun tedavisinde yararlı olabilir.
Öncülerin yanında ara reaksiyonları katalizleyen vitamin
ve minerallerin verilmesi ile tedavinin etkinliği artırılabilir.
S-adenozil metionin (SAM) norepinefrinin öncüsü olan
dopamini artırır. Birçok çalışmada S-adenozil metioninin depresyon tedavisine
yardımcı olduğu gösterilmiştir(18-22). SAM 1.6 g/gün dozunda kullanılır ve
etkisini bir hafta içinde gösterir.
Stres-depresyon
Uzun süren ağır stresler kimyasal sinyalleri değiştirerek
depresyona yol açabilir.
Stresler interlökin-1beta ve tümör nekroze edici faktör
yapımını artırır, buna karşılık interlökin-2, MHCII ve doğal katil hücre
aktivitesini azaltır(23-24). Kanserde de benzer kimyasal sinyal değişiklikleri
olur.
Omega yağ asitleri- sinir dokusu
Beyinin %60’ı yağdır. Beyinin %40’ını
ya da beyin yağlarının üçte ikisini poliansatüre (çoklu doymamış) yağ asitleri
oluşturur.
Beyinin %17’sini
omega-3 yağ asitlerinden (dokozahekzoenoik asit), %13’ü ise
omega-6 yağ asitlerinden (araşidonik asit) oluşmuştur. Sinaptik bağlantılarda
ve gözün fotoreseptörlerinde dokozahekzoenoik asit kullanılır.
Depresyonlu kişilerde omega-3 yağ asitlerinin unsurları
olan eikozopentoenoik asit ve dokozahekzoenoik asit düzeyleri düşük bulunmuştur(25-30).
Eikozopentoenoik asit düzeyi azaldıkça depresyonun
derecesi de artmaktadır.
Çift kör bir çalışmada manik-depresif hastalara yüksek doz (9.6 g) omega-3 yağ asidi verilmiş; depresyon skorları %48 oranında düşmüştür(31).
Başka bir çalışmada klasik antidepresif ilaç tedavisine
cevap vermeyen hastaların yarısından fazlasında omega-3 yağ asitlerinin aktif
maddelerinden biri olan eikosapentaenoik asit günde 1 gram verildiğinde
semptomlar bariz düzelmiştir(32). Benzer bir çalışmada da aynı sonuç elde
edilmiş(33).
Omega-3 yetersizliğinde beyin dokusundaki fosfatidilserin
düzeyleri düşer.
Fosfatidilserin eksikliği de depresyona neden olur(34-36).
Omega-3 yetersizliğinde serotonin ve dopamin(→norepinefrin veya norepinefrin)
gibi iki önemli nörotransmitterin düzeyleri düşer. Omega-3 yetersizliğinde
kan-beyin seddinin geçirgenliği artar. Bu durum istenmeyen toksik maddelerin
beyin hücrelerine geçmesine neden olur(37,38).
Gebelik sırasında anneden fetüse aktif dokazohekzoenoik
asit transferi olmaktadır. Bu durum annenin w-3 depoları ciddi olarak
tüketmekte ve bu durum doğum sonu depresyonuna yol açmaktadır.
23 ülkede 14532 kişi üzerinde yapılan çok merkezli bir
çalışmaya göre Balık yağı alan ya da balık tüketen kadınlarda doğum sonu
depresyon belirgin olarak daha düşük bulunmaktadır(39).
Omega-3 ya da balık tüketiminin artması demans ve
Alzheimer riskini de azaltmaktadır(40,41).
Depresyon-kolesterol
Kolesterolü düşük olan kişilerde serotonin düzeyleri de
düşük bulunmuştur.
Kolesterol eksikliği serotonin metabolizmasını bozarak
depresyona yol açabilir.
Kolesterolden fakir diyetler ve kolesterol düşürücü
ilaçlar (statinler) depresyonu ve intihar eğilimini artırabilir(42-44).
Vitamin yetersizliği -depresyon
Ruh halimizin düzenini sağlayan dopamin, serotonin ve
norepinefrin gibi çeşitli nörotransmitterlerin sentezi C vit, B6 vit, D vit,
folik asit ve niasin gibi vitaminlerin mevcudiyetini gerektirir(45-9) (Şekil 1).
B kompleks vitaminleri sinir sisteminin enerjisini sağlayan reaksiyonlarda
koenzim görevi görür.
Öncü bir çalışmada nikotinamid adenin dinükleotidin
(NADH) depresyon tedavisinde yararlı olduğu olduğu gösterilmiştir(50).
Birçok depresyonlu hastada folik asit düzeyleri düşük
bulunmuştur. Standart tedaviye ek olarak folik asit alan depresyonlu hastalarda
sadece standart tedavi alanlara göre daha fazla düzelme saptanmıştır(51-6).
Folik asit takviyesi alan alkoliklerde depresyonun daha çabuk iyileştiği
görülmüştür.
Depresyon-inozitol
Çeşitli araştırmalarda depresyonlu kişilerde inositol
düşük bulunmuştur(57-60).
Bu çalışmaların birinde inozitol (12 g/gün) alan
hastaların yarısında depresyon semptomları bariz düzelmiştir.
Depresyon-B12 vitamini
B12 vitamini yetersizliği olanlarda en az iki kat fazla
depresyon riski vardır.
B12 vitamini MAO inhibisyonu yaparak nörotransmitterleri
artırır(61-64). B12 vitamini takviyesi
depresyonu hızla düzeltir (1 mg/gün). B12 vitamini eksikliğine bağlı kansızlık
gelişmeden önce de depresyon oluşabilir.
Depresyon-B6 vitamini
Depresyonlu hastaların birçoğunda B6 vitamini düşüktür ve
vitamin tedavisine olumlu cevap verirler(65,66). Oral kontraseptifler B6
vitamini tüketimini artırarak depresyona yol açar. Bu depresyon B6 vitamini
tedavisine cevap verir(67). B6 vitamini premenstrüel sendromdaki depresyonu da
hafifletebilir(68).
Karnitin-depresyon
Asetil-L-karnitinin depresyonundaki semptomları
hafiflettiği görülmüştür(69-72). Önerilen doz
günde 3x0.5-1 gramdır.
MİNERAL YETERSİZLİĞİ -DEPRESYON
Selenyum-depresyon
Selenyum tedavisi (60-220 mg/gün) alan hastalarda
depresyon semptomları düzelmektedir(73,74).
Çinko-depresyon
Depresyonu olan kişilerin önemli bir bölümünde çinko
düzeyleri düşük bulunmuştur. Çinko düzeyleri düştükçe depresyonun derecesi de
artmaktadır(75-79).
Çinko NMDA ve grup I mGlu reseptörlerinin etkisini
azaltarak, buna karşılık AMPA reseptörlerinin ise etkisini artırarak depresyonu
hafifletir(80-83).
Demir-depresyon
Demir dopamin sentezi için gereklidir (Şekil 1). Demir
eksikliği olanlarda depresyon sıktır ve demir tedavisi ile düzelir(84).
Magnezyum yetersizliği -depresyon
Magnezyum yetersizliği depresyondan psikoza çeşitli
psikatrik semptomlara neden olabilmektedir(85). Magnezyum yetersizliğinin üç
grup bulgusu vardır;
Hafif şiddette magnezyum eksikliğinin bulguları
- Uyarılganlık
- Endişe
- İştahsızlık
- Yorgunluk
- Uykusuzluk
- Kas seyirmesi
- Unutkanlık
- Sersemlik
- Dalgınlık
- Öğrenme kapasitesinin azalması
Orta şiddette magnezyum eksikliği bulguları
- Nabızın hızlanması
- Nabız düzensizliği
- Diğer kardiyovasküler değişikler
Ağır şiddette magnezyum eksikliği bulguları
- Sürekli kas kasılması
- Halüsinasyon
- Deliryum
- Depresyon
Magnezyum eksikliğinin-insülin direnci
İnsülin magnezyumu hücre içine sokarak orada depolar. İnsülin
direnci varsa magnezyumu depolayamazsınız ve depolayamadığınız magnezyumu
idrarla atarsınız. Magnezyum eksikliğinin en önemli etkisi kasları
gevşetmektir.
Magnezyum eksikliği bütün enerji oluşturan mekanizmaları
bozar.
Rafine şeker- insülin direnci -depresyon
Hipoglisemide görülen semptom ve belirtiler
Merkezi sinir sistemi depresyonuna ait bulgular
|
Adrenalin artışına ait bulgular
|
•
Mental konfüzyon
•
Koma
•
Huzursuzluk
•
Görme bozukluğu
•
Garip davranışlar
•
Başağrısı
•
Konvülsiyon
|
•
Tremor
•
Terleme
•
Taşikardi
•
Halsizlik
•
Depresyon
•
Yorgunluk
•
Açlık hissi
|
Stephen Gyland 1950’li yıllarda yaptığı çalışmasında 1307
hipoglisemili hastada % 86 oranında depresyon saptamıştır(86).
Yeni tanı konulmuş diyabetik hastalarda (%4.9) depresyon
sıklığı normal populasyona (%3.8) göre %30 daha fazladır(87,88). Bu bulgu
depresyonun tip II diyabet riskini artırdığını düşündürmektedir. Depresyonlu
şahıslarda glükoz tolerans bozukluğu da sıktır. Glükoz tolerans bozukluğunun
düzeltilmesinin depresyonu iyileştirip iyileştirmediği konusunda bir çalışma
yapılmamıştır.
Depresyon-probiyotik
Kefir hafif bir sinir yatıştırıcı ve depresyon azaltıcıdır.
Kefir hafif bir gevşeme ve uyku hali verir. Kefirin depresyonu azaltıcı etkisi
triptofan, magnezyum ve kalsiyum içeriğinin yüksek olmasına bağlanmaktadır(89).
Benzer özellikler yoğurtta da mevcuttur.
Depresif hastaların birçoğunda kabızlık ve sindirim
sorunları (bağırsak flora bozukluğu, pis koku, yağlı ve açık renkli dışkı,
sindirilmemiş gıdalar) sıktır. Probiyotikler sindirim sorunlarının
giderilmesinde de faydalıdırlar.
D vitamini-depresyon
Güneşe maruz kalma derecesi ile serotonin düzeyleri arasında
pozitif bir korelasyon saptamıştır(90-92). D vitamini tedavisi alan hastalarda
depresyon hızla düzelmektedir.
Türkiye’de başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere D
vitamini yetersizliği çok yaygındır(93-96).
Düşük D vitamini düzeyi kronik yorgunluğa ve depresyona
yol açabilir. D vitamini böbreküstü bezlerinde tirozin hidroksilazı aktive
ederek dopamin, norepinefrin ve epinefrin salgısını artırır(97-99). Ağır
stresler D vitamini ve/veya UV-B gün ışığı ve kalsiyum ihtiyaçlarını artırır. D
vitamini takviyesi kış depresyonunu başarı ile tedavi eder. Depresyon
tedavisinde kan D vitamini düzeyinin normal sınırlar içerisinde (40-12ng/mL)
tutulması şarttır.
Serotonin, dopamin ve norepinefrin sentezini
etkileyen vitamin ve mineraller
Depresyon-DHEA
Hem dehidroepiandosteron (DHEA) hem de DHEA sulfat
(DHEA-S) kan beyin setini geçerek beyinle direkt bir temas oluştururlar. DHEA
serotonin ve GABA reseptörlerinin normal işlev görmesi ile ilgilidir(100).
DHEA ayrıca iyi ruh halini sağlayan faktörlerden olan östrojen
ve testosteronun öncüsüdür. Menopozdaki
kadınlarda yapılan DHEA takviyesi hastalarda önemli ölçüde ruhsal iyilik hali
sağlanmıştır(101). Depresyonu olan ve DHEA düzeyi düşük yaşlı hastalarda
yapılan günlük 30-90 mg’lık DHEA takviyesi depresyonu büyük ölçüde düzeltmiştir(102,103). DEHA kolesterolden sentezlenir. Bu nedenle kolesterol
düşürücü ilaçlar DEHA düzeyini azaltarak depresyona neden olurlar. Kolesterol
düşürücü ilaçlar ayrıca koenzim Q10 eksikliği yaparak halsizliğe ve kas
ağrılarına da neden olur.
Depresyon-tiroid yetersizliği
Depresyon tiroid yetersizliğinin ayrılmaz bir parçasıdır(104-118).
Erişkin nüfusun %5-10 kadarında aşikar olmayan (gizli) tiroid düşüklüğü
(hipotiroidi)mevcuttur (tarama kriteri: TSH
5.0-6.0mIU/L’nin üzeri) ve özellikle yaşlı bayanlarda bu oranın %25’lere
kadar çıktığını göstermiştir.
Bazı
araştırıcılar ise 2.0mU/L’nin üzerini kriter olarak almak gerektiğini
söylemektedirler. Bu durumda hipotiroidi sıklığının çok daha fazla olduğunu
söyleyebiliriz. Fakat bu hipotiroidiler, çoğu kez sinsi seyrettiği için nadiren
teşhis edilebilmektedir. T3 ve T4 değerleri normal olmasına rağmen, TSH
değerleri 2.0 Ü’nin üzerinde olan kişiler gizli hipotiroidi olarak
değerlendirilmelidir. Hipotiroidinin başlıca nedenleri iyot yetersizliği, otoimmün tiroidit ve selenyum eksikliğidir. Tuzların iyotlandığı ülkelerde iyot yetersizliği nadirdir. Bu ülkelerde otoimmün tiroidit (Hoshimoto) sıktır. Hipotiroidik kişilerin beyinleri yeteri kadar oksijen kullanamazlar, sonuçta depresyon oluşur.
Melatonin-depresyon
Düşük dozlarda melatoninin (2x0.125 mg) kış
depresyonundaki semptomları hafiflettiği görülmüştür(119). Melatoninin major depresyonu olan hastaların
uyku bozukluklarında da yararlı olduğu gösterilmiştir(120). Melatonin
depresyonu artırma etkisi de olabileceğinden dikkatli (hekim kontrolü
altında) kullanılması gerekir.
Kahve-depresyon
Kahve tiryakilerinde, tiryaki olmayanlara göre daha fazla
depresyon görülmektedir(121-124). Burada depresyonun ne kadarının kahvenin
içindeki şekere, bizzat kahveye bağlı olduğu bilinmemektedir. Başka bilinmeyen bir şey de depresyonluların
kahveye bağlı mı deprese oldukları, ya
da deprese oldukları için mi, yani morallerini yükseltmek için mi kahve
içtikleridir. En iyisi bir hafta kadar kahve ve/veya şeker almayarak durumu
test etmektir.
Kahve tiryakisi olan depresyonlu kadınlarda, tiryaki
olmayanlara göre intihar olasılıkları % 58–66 daha azdır(125).
Besin alerjisi-depresyon
Besin alerjileri çeşitli mental bozukluklara ve
depresyona yol açmaktadır(126-128). Geleneksel depresyon tedavisine cevap
vermeyenlerde besin alerjilerinin varlığı araştırılmalıdır.
Depresyon–glüten
Çölyak hastalarında buğday, çavdar ve yulaf proteininde
bulunan glüten maddesine karşı alerji vardır.
Tedavi edilmemiş ya da düzenli tedavi görmemiş çölyak hastalarında
ishal, karın şişliği ve büyüme geriliğinin yanında depresyon ve içe
kapanıklılık (otizm) çok yaygındır(129-130). Diyet tedavisini düzgün kullanan
çölyak hastalarında ise depresyon hızla düzelir(131).
Aspartam-depresyon
Fenilalanin, tirozin (norepinefrin öncüsü) ve triptofan
(serotonin öncüsü) kandan beyin hücrelerine ortak taşınma sistemi ile geçer.
Aralarındaki rekabetten dolayı, eğer herhangi birinin diyetteki miktarı
diğerlerinden fazla ise onların beyin hücresine geçişini azaltır.
Örneğin aspartam adlı tatlandırıcının %50’si
fenilalanindir. Aşırı aspartam
kullanılması triptofanın (dolayısıyla serotoninin) beyin hücresine geçişini
azaltarak depresyona yol açabilir.
Aspartamın formülü
Aspartik asit (%40)
Fenilalanin (%50)
Metil
alkol(=ispirto) (%10)
Alkoliklerde depresyon nedenleri
Alkoliklerde depresyon çok sıktır. Bunun bilinen çok
sayıda nedeni vardır;
- Nörotransmitter yetersizliği
- Prostaglandin E1 yetersizliği
- Hipoglisemi
- Hipotiroidizm
- Mineral yetersizlikleri (kalsiyum, çinko, demir, magnezyum, manganez)
- Vitamin yetersizlikleri (B1 vit., B2 vit., B12 vit., niasin, pentotenik asit, B6 vit., folat)
.
Depresyonun temel nedenlerinden bir de yeterli
prostaglandin E1 sentezinin olmamasıdır(132). Gamma- Linoleik asit (GLA) ve
Dihomo-gamma linolenik asit (DGLA) prostaglandin E1 ‘in öncül maddeleridirAlkol
geçici olarak PGE1 düzeyini artırarak hafif depresyonları düzeltir. Alkol
bitince düzeyler tekrar düşer ve yine depresyona girilir ve tekrar alkole dönülür
(kısır döngü).
Gamma-Linolenik asit (GLA) bazı vitamin ve minerallerin
(B6 vitamini, çinko, magnezyum, niasin, C vitamini) eşliğinde PGE1 dönüşür.
DEPRESYONUN SEMPTOM VE BULGULARI
Depresyonun semptom ve bulguları
Duygusal bozukluklar
|
Fiziksel bozukluklar
|
Üzüntü
İlgisizlik
Zevk alamama
Bastırılmış duygular
Endişe
Dikkatini toplayamama
Gereksiz ya da orantısız suçluluk duygusu
|
Uyku bozuklukları
Belli belirsiz ağrılar
Baş ağrısı
Sırt ve bel ağrısı
Müzmin yorgunluk
İştah artışı ya da iştahsızlık
|
Şekil 2. Depresyonun semptom ve bulgularının serotonin ve
norepinefrin yetersizliği ile olan ilişkileri
Depresyon-Fiziksel semptomlar
Depresyondaki kişilerin doktora gitmesine neden olan en
önemli yakınmalarının üçte ikisini ruhsal değil, fiziksel semptomlar
oluşturmaktadır(134).
Depresyon-ağrı-nörotransmiterler
Depresyon hem serotonin hem de norepinefrinin beyindeki
salgılanmasının yetersizliğinden kaynaklanır. Omurilikte serotonin ve
norepinefrinin salgılanmasındaki yetersizlikler, limbik sistemin gereksiz
duyuları elimine edici etkisini azaltarak ağrıları aşırı algılamasına neden
olur.
Depresyonun eşlik ettiği ruhsal bozukluklar
Distimi: En az iki yıl süren düşük
yoğunluklu depresyon
Mani: Bir haftadan daha uzun süren aşırı
uyarılgan ve patlayıcı duygudurum hali. Bu süre içinde hasta huzursuzdur, aşırı
konuşur ve tehlikeli davranışlarda bulunur.
Panik atak: Bir çok psikiyatrik
bozuklukta görülebilen aniden beklenmedik bir anda herhangi bir yerde ortaya çıkan
yoğun kaygı-bunaltı, korku karışımı bir nöbettir. Panik atağın en önemli nedeni
reaktif hipoglisemidir. Hipoglisemi sırasında düşen kan şekerini düzeltmek için
epinefrin ve kortizol gibi stres hormonları aniden artar. Panik atakta görülen
belirtilerin emen hepsi epinefrin artışı ile ilgilidir. Panik hastalarının %40-50'sinde aynı zamanda
depresyon da görülmektedir
Başlıca bulgular: çarpıntı, kalp atışlarını
duyumsama, kalbin yerinden fırlayacakmış gibi olması, göğüste basınç bazen sol
kola yayılan ağrı ve uyuşmalar, terleme, ürperme ya da ateş basmaları, boğulma
ve nefes alamama hali, soluğun kesilmesi, göğüste daralma, çıldırma ve ölüm
korkusu
DEPRESYON TEDAVİSİ
- Psikoterapi (konuşma tedavisi)
- İlaç tedavisi
- Elektroşok tedavisi
- Egzersiz
- Beslenme tedavisi
PSİKOTERAPİ TİPLERİ
- Davranış tedavisi
- Kognitif tedavi
- Psikodinamik tedavi
Psikoterapi mi yoksa ilaç tedavisi mi?
Bu sorunun kesin cevabı yoktur. Bazı araştırmalar
psikoterapinin, bazıları ilaç tedavisinin, bazıları da iki tedavinin
kombinasyonunun başarılı olduğunu söylemektedirler(135, 136). Bu tartışmaları
yapan kişilerin birçoğu maalesef beslenme-depresyon ilişkilerini göz ardı
etmektedirler.
Depresyon tedavisi-egzersiz
Egzersiz endorfin (vücudun ürettiği çok güçlü bir morfin
türevi) üretimini artırarak depresyonundaki semptomları hafifletir(137).
Haftada 3 saat yapılan aerobik egzersiz bile depresyonun şiddetini azaltır(138).
Yapılan bir çalışmada 156 depresyonlu kişi üç gruba
ayrılmış(139).
1. grup: 3x30
dakika/hafta bisiklet sürmüş
2. grup: Sadece antidepressan Zoloft
(sertralin) kullanmış
3 grup: bisiklet sürmüş+ antidepressan kullanmış.
Başlangıçta Zoloft alan grup hızlı düzelmiş. Fakat 16
hafta sonra her üç grup benzer şekilde düzelmiş.
Çalışma bittikten 6 ay sonra gruplar incelendiğinde
sadece egzersiz yapan grupta depresyonun daha az nüks ettiği(tekrarladığı)
saptanmış.
Başka bir çalışmada 20-45 yaşları arasındaki hafif
orta majör depresyonlu hastaya ilaç verilmeksizin 12 hafta süre ile değişik
derecelerde egzersiz yaptırılmıştır(140). Orta derecede egzersiz yapanlarda (>17.5
kcal/kg/hafta) 17 maddelik Hamilton depresyon skalası % 47 oranında
azalmış. Hafif egzersiz yapanlarda (<17.5 kcal/kg/hafta) düşüş %30
imiş. Plasebo alan grupta ise düşüş %29 imiş. Hafif egzersiz yapma ve yapmama
arasında fark yok. Plasebonun da antidepresif etkisi var.
DEPRESYON-İLAÇ TEDAVİSİ
Ağır depresyonu ya da manik depresyonu olan hastalarda
akut evrede doğal tedaviler başarılı olmayabilir.
Bu hastalarda önce lityum ve/veya antidepresanlar kullanılmalı
akut dönem atlatıldıktan sonra doğal tedavi yapılmalıdır.
Trisiklik antidepresanlar (TSA)
Depresyonu hafifletmenin yolarından biri
nörotransmittelerin (norepinefrin ve serotonin) sinaptik boşluktan tekrar
presinaptik bölgeye dönüşlerinin (geri alım) inhibe edilmesidir.
Geri alım inhibitörleri olan trisiklik antidepresanlar
(TSA) nörotransmittelerin (norepinefrin ve serotonin) sinaps boşluğunda daha
uzun süre etki etmesini sağlar.
TSA’ların norepinefrin geri alım inhibisyonu üzerine olan
etkisi serotonine oranla daha belirgindir.
TSA’ların yan etkileri
TSA’ların etkileri spesifik değildir; postsinaptik
bölgede kolinerjik (muskarinik), histaminerjik
ve adrenerjik reseptor kısımlarını da inhibe ederler.
Histaminerjik reseptörlerin bloke olması sedasyon, iştah
artışı ve hipotansiyona (bayılma, düşme) neden olur.
Muskarinik reseptörlerin bloke olması ise bulanık görme,
ağız kuruluğu, kabızlık, idrar retansiyonu, konfüzyon ve deliryuma yol açar.
Heterosiklik Antidepresanlar
Heterosiklik antidepresanların birçoğunun farmakokinetiği
TSA grubuna benzer. İkinci ve üçüncü kuşakları vardır. Bazıları NA geri alımını
bloke eder, bazıları 5HT geri alımını bloke eder.
MAO inhibitörleri
Monoamin teorisine göre norepinefrin ve serotonin
miktarını artıran ilaçlar depresyonu hafifletir. Bu yolardan biri monoamin
oksidazı (MAO) inhibe etmektir. MAO inhibitörleri ilk kullanılan
antidepressanlardır.
Bilindiği gibi MAO nörotransmittelerin (norepinefrin ve
serotonin) yıkımını artırır. MAOnun etkisi bloke olduğunda nörotransmitteler (norepinefrin
ve serotonin) yıkılamadığından presinaptik bölgede toplanırlar. Uzun süre
kullanıldıklarında postsinaptik reseptörlerin duyarlılığı azalır
(down-regulation).
MAO inhibitörlerinin yan etkileri
Uyuklama
Huzursuzluk
Tremor (titreme)
Ağız kuruluğu
Kabızlık
İşeme zorluğu
Bulanık görme
MAO İnhibitörleri
MAOa İnhibitörleri
Moklobemid(Aurorix®), Klorjilin
MAOb İnhibitörleri
Fenelzin(Nardil ®)
İzokarboksazid(Marplan ®)
Tranilsipromin(Parnate ®)
MAOa+b İnhibitörleri
Selejilin(Deprenyl ®)
Selektif serotonin gerialım inhibitörleri (SSRI)
Serotonin gerialım inhibitörleri serotoninin sinaps
aralığında daha uzun süre kalmasını sağlar.
Zoloft® (sertralin)
Paxil ®(paroksetin)
Celexa® (sitalopram)
Prozac® (fluoksetin)
SSRI’lerin yan etkileri
- Bulantı
- İshal
- Sinirlilik
- Endişe
- Uyuşukluk
- Uykusuzluk
- Başağrısı
- Aşırı terleme
- İştah artışı ya da azalması
- Seks isteğinin azalması
Çocuklar-antidepresifler
1990’lı yılların oralarına kadar yapılan 12 küçük
çalışmada TCA’ları ya da SSRI’lerin (fluoksetin) plasebodan farklı bir etkisinin
olmadığını göstermiştir; plasebo da %40-60 etkili olmuştur (141).
Ergenlerde bir SSRI olan paroksetin
ile yapılan çalışmada hastaların onda biri intihar girişimi, aşırı husumet ve
saldırganlık nedeni ile çalışma dışında bırakılmıştır(142). ABD’le okulda
katliam yapan çocukların bazılarının SSRI kullandığı ileri sürülmektedir.
Antidepresanların tedavi etkinlikleri
Bazı çalışmalar depresyonda ilaç tedavisinin 1/3
olguda zararlı olduğunu, 1/3 olguda hiç yarar sağlamadığını, 1/3
olguda ise plasebodan biraz daha etkili olduğunu göstermiştir (143-145).
Antidepresanların
bir yığın yan etkileri bulunmaktadır. Diğer yandan depresyonu tedavi etmemenin
intihara kadar sürüklediği de bilinmektedir.
Depresyona yol açan ilaçlar
- İbuprofen
- Benadril
- Xanax
- Valium
- Librium
- Klonopin
- Butisol
- Fiorinal
- Inderal
Antidepresanların etkime süresi
Araştırmalar TCA’lar ve MAOI’lerin sinaps boşluğundaki
nörotransmitterleri hızlı bir şekilde (birkaç saat içinde) arttırdığını göstermektedir.
Fakat klinik düzelme daha uzun bir süre (bazen 6-8
haftaya kadar) almaktadır.
DEPRESYONDA İSTENMESİ GEREKEN BESLENME İLE
İLGİLİ KAN İNCELEMELERİ
- 25 (OH)2 D vitamini
- B12 vitamini
- Folik asit
- Demir, demir bağlama, ferritin
- Bakır
- Çinko
- Magnezyum
- Selenyum
- Kalsiyum
- Fosfor
- fT3, fT4, TSH, anti-TG anti-TPO
- Açlık glükozu, glükoz yükleme
- Açlık insülini
- DHEA, androstenodion, testosteron
- Amino asit (kan, idrar)
- İdrarda ağır metal
- Dışkının ayrıntılı analizi (flora, sindirim enzimler, patojenler)
DEPRESYONDA BESLENME TEDAVİSİ PROTOKOLÜ
DEPRESYONU ÖNLEMENİN YOLLARI
·
Unlu ve şekerli gıdalardan kaçınılması (insülin
direncinin kırılması)
·
Bol taze sebze ve meyve yenilmesi (kemiğin ihtiyaç
duyduğu kalsiyum, fosfor, çinko ve magnezyum gibi mineraller ile C vitamini,
folik asit, K vitamini gibi vitaminleri sağlar, alkali yapıları ile kemiğin
maruz kaldığı asitleri nötralize ederler)
·
Aşırı asit içerdiği için katkı maddesi ilave edilmiş,
paketlenmiş rafine gıdaların yenilmemesi
·
Ayçiçeği, mısır, soya, pamuk ve margarin gibi omega-6 ve
trans yağ asitlerinden zengin yağların diyetten çıkarılması; bunların yerine
zeytinyağı ve doğal hayvani yağların (tereyağı, iç yağı ve kuyruk yağı)
yenilmesi ve balık yağı (omega-3) takviyesinin alınması (günde en az 1 gram)
·
Kefir, yoğurt, turşu, sirke, nar ekşisi ve boza gibi
probiyotiklerden (faydalı mikroplar) zengin gıdalarla beslenilmesi.
·
D vitamini düzeylerinizi yükseltmek için dengeli bir
şekilde güneşlenilmesi ya da D vitamini takviyesi alınılması (Erişkin için
günde 4000 ünite, çocuklar için 2000 ünite kullanılması güvenlidir).
·
Günde en az yarım saat hızlı yürüyüş ve 3-5 dakika kültür
fizik hareketleri yapılması.
Depresyon tedavisinde alınması gereken birinci
derecede önemli takviyeler
Balık yağı: EPA + DEHA en az 2000mg.
D vitamini: Kan seviyesi normale (40-12ng/dl arası)
getirildikten sonra erikin için 4,000 Ü/gün (40 damla), çocuklar için 2,000
Ü/gün (20 damla)
Tiroid hormonu: Düşüklük varsa
Yüksek doz B kompleks vitamini + Mineral (Örneğin VM75®)
: 2x1 /gün
C vitamini: 2x1 gr /gün
Magnezyum: 2x 0.5-1 g /gün
Depresyonda alınması ikinci derecede önemli
takviyeler (ihtiyaç üzere)
- Asetil-L-karnitin:2-3x 0.5-1g/gün
- İnozitol: 2-3x 4g/gün
- Selenyum: 60-220 mg/gün
- Çinko: 10-30 mg/gün
- DHEA: 30-60 mg/gün
- L-fenilalanin: 200 mg-4000mg/gün
- L-tirozin: 100 mg/kg/gün
- Melatonin: 2x0.125 mg
- S-adenozil metionin: 1-2 g/gün
KAYNAKLAR
- http://www.who.int/topics/depression/en/
- Narrow WE. One-Year Prevalence of Depressive Disorders Among Adults 18 and Over in the U.S.: NIMH ECA Prospective Data. Population estimates based on U.S. Census estimated residential population age 18 and over on July 1, 1998
- http://www.who.int/mental_health/management/depression/definition/en/
- Rose DP, Cramp DG. Reduction of plasma tyrosine by oral contraceptives and oestrogens: a possible consequence of tyrosine aminotransferase induction. Clin Chim Acta 1970;29:49–53.
- Moller SE. Tryptophan and tyrosine availability and oral contraceptives. Lancet 1979;2:472 [letter].
- Kishimoto H, Hama Y. The level and diurnal rhythm of plasma tryptophan and tyrosine in manic-depressive patients. Yokohama Med Bull 1976;27:89–97.
- Gelenberg AJ, Wojcik JD, Growdon JH, et al. Tyrosine for the treatment of depression. Am J Psychiatry 1980;137:622–3.
- Sabelli HC, Fawcett J, Gustovsky F, et al. Clinical studies on the phenylethylamine hypothesis of affective disorder: urine and blood phenylacetic acid and phenylalanine dietary supplements. J Clin Psychiatry 1986;47:66–70.
- Beckmann H, Strauss MA, Ludolph E. DL-Phenylalanine in depressed patients: an open study. J Neural Transm 1977;41:123–34.
- Beckmann H, Athen D, Olteanu M, Zimmer R. DL-phenylalanine versus imipramine: a double-blind controlled study. Arch Psychiatr Nervenkr 1979;227:49–58.
- Van Praag HM, Lemus C. Monoamine precursors in the treatment of psychiatric disorders. Nutrition and the Brain, vol. 7, RJ Wurtman, JJ Wurtman, eds. New York: Raven Press, 1986 [review].
- Van Praag H, de Hann S. Depression vulnerability and 5-hydroxytryptophan prophylaxis. Psychiatry Res 1980;3:75–83.
- Angst J, Woggon B, Schoepf J. The treatment of depression with L-5-hydroxytryptophan versus imipramine. Results of two open and one double-blind study. Arch Psychiatr Nervenkr 1977;224:175–86.
- Nolen WA, van de Putte JJ, Dijken WA, et al. Treatment strategy in depression. II. MAO inhibitors in depression resistant to cyclic antidepressants: two controlled crossover studies with tranylcypromine versus L-5-hydroxytryptophan and nimifensine. Acta Psychiatr Scand 1988;78:676–83.
- Nolen WA, van de Putte JJ, Dijken WA, Kamp JS. L-5-HTP in depression resistant to re-uptake inhibitors. An open comparative study with tranylcypromine. Br J Psychiatry 1985;147:16–22.
- D’Elia G, Hanson L, Raotma H. L-tryptophan and 5-hydroxytryptophan in the treatment of depression. A review. Acta Psychiatr Scand 1978;57:239–52 [review].
- Meyers S. Use of neurotransmitter precursors for treatment of depression. Altern. Med. Rev. 2000 Feb; 5(1): 64-71
- Bell KM, Potkin SG, Carreon D, Plon L. S-adenosylmethionine blood levels in major depression: changes with drug treatment. Acta Neurol Scand 1994;154(suppl):15–8.
- Bressa GM. S-adenosyl-l-methionine (SAMe) as antidepressant: Meta-analysis of clinical studies. Acta Neurol Scand 1994;154(suppl):7–14.
- Salmaggi P, Bressa GM, Nicchia G, et al. Double-blind, placebo-controlled study of s-adenosyl-methionine in depressed postmenopausal women. Psychother Psychosom 1993;59:34–40.
- Kagan BL, Sultzer DL, Rosenlicht N, et al. Oral S-adenosyl-methionine in depression: A randomized, double-blind, placebo-controlled trial. Am J Psychiatry 1990;147:591–5.
- De Vanna M, Rigamonti R. Oral S-adenosyl-L-methionine in depression. Curr Ther Res 1992;52:478–85.
- Maddock C, Pariante CM. How does stress affect you- An overview of stress, immunity, depression and disease. Epidemiol Psichiatr Soc. 2001 Jul-Sep; 10(3): 153-62.
- Raison CL, Miller AH. The neuroimmunology of stress and depression. Semin Clin Neuropsychiatry 2001 Oct; 6(4): 277-94.
- Adams PB, Lawson S, Sanigorski A, Sinclair AJ. Arachidonic acid to eicosapentanoic acid ratio in blood correlates positively with clinical symptoms of depression. Lipids 1996; 31: S157-S161.
- Maes M, Christophe A, Delanghe J, Altamura C, Neels H, Meltzer HY. Lowered n-3 polyunsaturated fatty acids in the serum phospholipids and cholesterol esters of depressed patients. Psychiatry Res 1999; 85: 275-291.
- Tiemeier H, van Tuijl HR, Hofman A, et al. Plasma fatty acid composition and depression are associated in the elderly: the Rotterdam study. Am J Clin Nutr 2003;78:40-46.
- Mamalakis G, Tornaritis M, Kafatos A. Depression and adipose essential polyunsaturated fatty acids. Prostaglandins Leukot Essent Fatty Acids 2002; 67: 311-18.
- Edwards R, Peet M, Shay J, Horrobin D. Omega-3 polyunsaturated fatty acid levels in the diet and in red blood cell membranes of depressed patients. J Affect Disord 1998;48:149–55.
- Hibbeln JR, Salem N Jr. Dietary polyunsaturated fatty acids and depression: when cholesterol does not satisfy. Am J Clin Nutr 1995;62:1–9.
- Peet M, Horrobin DF.A dose-ranging study of the effects of ethyl-eicosapentaenoate in patients with ongoing depression despite apparently adequate treatment with standard drugs Arch Gen Psychiatry. 2002;59(10):913-9.
- Stoll AL, Severus WE, Freeman MP, et al. Omega 3 fatty acids in bipolar disorder. A preliminary double-blind, placebo-controlled trial. Arch Gen Psychiatry 1999;56:407–12.
- Puri BK, Counsell SJ, Richardson AJ, Horrobin DF. Eicosapentaenoic acid in treatment-resistant depression. Arch Gen Psychiatry 2002;59:91–92 [Letter].
- Zimmer L, Vancassel S, Cantagrel S, Breton, et al. The dopamine mesocorticolimbic pathway is affected by deficiency in n-3 polyunsaturated fatty acids. Am J Clin Nutr 2002; 75: 662-7.
- Brambilla F, Maggioni M. Blood levels of cytokines in elderly patients with major depressive disorder. Acta Psychiatr Scand 1998; 97: 309-13.
- Maggioni M, Picotti GB, Bondiolotti GP, Panerai A, Cenacchi T, Nobile P, Brambilla F. Effects of phosphatidylserine therapy in geriatric patients with depressive disorders. Acta Psychiatr Scand 1990; 81: 265-70.
- Logan AC. Neurobehavioral aspects of omega-3 fatty acids:possible mechanisms and therapeutic value in major depression. Altern Med Rev 2003;8:410-425.
- Ziylan ZY, Bernard GC, LeFamconnier JM, Durand GA, Bourre JM. Effect of dietary n-3 fatty acid deficiency on blood-to-brain transfer of sucrose, alpha-aminoisobutyrie acid and phenylalamine in the rat. Neurosci Lett 1992; 137: 9-13.
- Hibbeln JR.Seafood consumption, the DHA content of mothers' milk and
prevalence rates of postpartum depression: a cross-national, ecological
analysis. J Affect Disord. 2002 May;69(1-3):15-29.
Morris MC, Evans DA, Bienias JL, et al. Consumption of fish and n-3 fatty acids and risk of incident Alzheimer disease. Arch Neurol. 2003;60(7):940-6. - Barberger-Gateau P, Letenneur L, Deschamps V, Peres K, Dartigues JF, Renauds. Fish, meat and risk of dementia: cohort study. BMJ. 2002; 26;325(7370):932-3.
- Conquer JA, et al. Fatty acid analysis of blood plasma of patients with Alzheimer’s disease, other types of dementia, and cognitive impairment. Lipids. 2000;35(12):1305-12
- Ainiyet, J., Rybakowski, J. Low concentration level of total serum cholesterol as a risk factor for suicidal and aggressive behavior. Psychiatr. Pol. 1996 May-Jun; 30(3): 499-509.
- Muldoon MF, Manuck SB, Matthews KA. Lowering cholesterol concentrations and mortality: a quantitative review of primary prevention trials. BMJ 1990;301:309–14.
- Iribarren C, Reed DM, Wergowske G, et al. Serum cholesterol level and mortality due to suicide and trauma in the Honolulu Heart Program. Arch Intern Med 1995;155:695–700.
- Bukreev VI. Effect of pyridoxine on the psychopathology and pathochemistry of involutional depressions. Zh. Nevropatol. Psikhiatr. Im. S. S. Korsakova 1978; 78(3): 402-8 (Rusça).
- Carney MWP, Chary TKN, Laundy M et al. Red cell folate concentrations in psychiatric patients. J. Affect Disord 1990; 19(3): 207-13.
- Fujii A, Matsumoto H, Yamamoto H. Effect of vitamin B complex on neurotransmission and neurite outgrowth. Gen Pharmacol. 1996; 27(6): 995-1000.
- Bottiglieri T, Hyland K, Reynolds EH. The clinical potential of ademetionine (S-adenosylmethionine) in neurological disorders. Drugs 1994 ; 48(2): 137-52.
- Zhao R, Chen Y, Tan W, Waly M et al. Relationship between dopamine-stimulated phospholipid methylation and the single-carbon folate pathway. J. Neurochem. 2001; 78(4): 788-96.
- Birkmayer JGD, Birkmayer W. The coenzyme nicotinamide adenine dinucleotide (NADH) as biological antidepressive agent: Experience with 205 patients. New Trends Clin Neuropharmacol 1991;5:19–25.
- Alpert JE, Fava M. Nutrition and depression: the role of folate. Nutr. Rev. 1997 May; 55(5): 145-9.
- Young SN, Ghadrian AM. Folic acid and psychopathology. Prog. Neuropsychopharmacol. Biol. Psychiatry 1989; 13: 841-63.
- Reynolds EH, Preece JM, Bailey J, Coppen A. Folate deficiency in depressive illness. Br J Psychiatry 1970;117:287–92.
- Coppen A, Chaudrhy S, Swade C. Folic acid enhances lithium prophylaxis. J Affect Disord 1986;10:9–13.
- Di Palma C, Urani R, Agricola R, et al. Is methylfolate effective in relieving major depression in chronic alcoholics? A hypothesis of treatment. Curr Ther Res 1994;55:559–67.
- Reynolds EH. Folic acid, ageing, depression, and dementia. BMJ 2002;324:1512–5.
- Barkai AI, Dunner DL, Gross HA, et al. Reduced myo-inositol levels in cerebrospinal fluid from patients with affective disorder. Biol Psychiatry 1978;13:65–72.
- Levine J, Rapaport A, Lev L. Inositol treatment raises CSF inositol levels. Brain Res 1993;627:168–70.
- Levine J, Barak Y, Gonzalves M, et al. Double-blind, controlled trial of inositol treatment of depression. Am J Psychiatry 1995;152:792–4.
- Levine J, Barak Y, Kofman O, Belmaker RH. Follow-up and relapse analysis of an inositol study of depression. Isr J Psychiatry Relat Sci 1995;32:14–21.
- Lindenbaum J, Healton EB, Savage DG, et al. Neuropsychiatric disorders caused by cobalamin deficiency in the absence of anemia or macrocytosis. N Engl J Med 1988;318:1720–8.
- Penninx BW, Guralnik JM, Ferrucci L, et al. Vitamin B(12) deficiency and depression in physically disabled older women: epidemiologic evidence from the Women’s Health and Aging Study. Am J Psychiatry 2000;157:715–21.
- Holmes JM. Cerebral manifestations of vitamin B12 deficiency. J Nutr Med 1991;2:89–90.
- Ellis FR, Nasser S. A pilot study of vitamin B12 in the treatment of tiredness. Br J Nutr 1973;30:277–83.
- Adams PW, Wynn V, Rose DP, et al. Effect of pyridoxine hydrochloride (Vitamin B6) upon depression associated with oral contraception. Lancet 1973;1:897–904.
- Russ CS, Hendricks TA, Chrisley BM, et al. Vitamin B-6 status of depressed and obsessive-compulsive patients. Nutr Rep Int 1983;27:867–73.
- Gunn ADG. Vitamin B6 and the premenstrual syndrome (PMS). Int J Vitam Nutr Res 1985;(Suppl 27):213–24 [review].
- Kleijnen J, Riet GT, Knipschild P. Vitamin B6 in the treatment of the premenstrual syndrome—a review. Br J Obstet Gynaecol 1990;97:847–52.
- Tempesta E, Casella L, Pirrongelli C, et al. L-acetylcarnitine in depressed elderly subjects. A cross-over study vs placebo. Drugs Exp Clin Res 1987;13:417–23.
- Garzya G, Corallo D, Fiore A, et al. Evaluation of the effects of L-acetylcarnitine on senile patients suffering from depression. Drugs Exp Clin Res 1990;16:101–6.
- Guarnaschelli C, Fugazza G, Pistarini C. Pathological brain ageing: evaluation of the efficacy of a pharmacological aid. Drugs Exp Clin Res 1988;14:715–8.
- Bella R, Biondi R, Raffaele R, Pennisi G. Effect of acetyl-L-carnitine on geriatric patients suffering from dysthymic disorders. Int J Clin Pharmacol Res 1990;10:355–60
- Finley JW, Penland JG. Adequacy or deprivation of dietary selenium in healthy men: Clinical and psychological findings. J Trace Elem Exp Med 1998;11:11–27.
- Benton D, Cook R. The impact of selenium supplementation on mood. Biol Psychiatry 1991;29:1092–8.
- McLoughlin IJ, Hodge J. Zinc in depressive disorder. Acta Psychiatr Scand, 1990; 82:451–453.
- Nowak G, Schlegel-Zawadzka M. Alterations in serum and brain trace element levels after antidepressant treatment. Part I. Zinc. Biol. Tr. Elemen. Res., 1999; 67: 85–92.
- Palmiter RD, Cole TB, Quaife CF, Findley SD. ZnT-3, a putative transporter of zinc into synaptic vesicles. Proc. Nat. Acad. Sci. USA., 1996;93:14934–9.
- Paoletti P, Ascher P, Neyton J. High-affinity zinc inhibition of NMDA NR1-NR2 receptors. J. Neurosci,1997;17:5711–25.
- Pfeiffer CC, Braverman ER. Zinc, the brain and behavior. Biol Psychiatry. 1982;17(4):513-32.
- Harrison NL, Gibbsons SJ. Zn: an endogenous modulator of ligand- and voltage-gated ion channels, Neuropharacology, 1994;33:935–952.
- Rassendren FA, Lory P, Pin JP, Nargeot J. Zinc has opposite effects on NMDA and non-NMDA receptors expressed in Xenopus oocytes. Neuron, 1990, 4, 733–740.
- Zirpel L, Parks TN. Zinc inhibition of group I mGluR-mediated calcium homeostasis in auditory neurons. J Assoc Res Otolaryngol. 2001;2:180–187.
- Maes M, Vandoolaeghe E, Neels H, Demedts P, Wauters A, Meltzer HY, Altamura C, Desnyder R. Lower serum zinc in major depression is a sensitive marker of treatment resistance and of the immune/inflammatory response in that illness. Biol Psychiatry. 1997 Sep 1;42(5):349-58.
- http://www.naturesbounty.com/vf/healthnotes/HN77/HN77_english/Concern/Depression.htm#Introductory
- Rasmussen HH, Mortensen PB, Jensen IW. Depression and magnesium deficiency. Int J Psychiatry Med. 1989;19(1):57-63.
- R.C. Wunderlich, Jr. Sugar and Your Health St Petersburg, FL: Good Health Publications1982:291-92
- Brown LC, Majumdar RS, Newman SC, Johnson JA. History of Depression Increases Risk of Type 2 Diabetes in Younger Adults Diabetes Care 2005; 28:1063-1067
- Weber B, Schweiger U, Deuschle M, Heuser I. Major depression and impaired glucose tolerance. Exp Clin Endocrinol Diabetes 2000;108:187–90.
- http://www.mercola.com/fcgi/pf/forms/kefir.htm
- Lambert GW, Reid C, Kaye DM, Jennings GL, Esler MD: Effect of sunlight and season on serotonin turnover in the brain. Lancet. 2002 Dec 7;360(9348):1840-2
- Lansdowne ATG, Provost SC. Vitamin D3 enhances mood in healthy subjects during winter. Psychopharmacology 1998;135:319–23.
- Arasteh K. A beneficial effect of calcium intake on mood. J Orthomolec Med 1994;9:199–204.
- Aydın A, Ilıkkan B, Haktan M. Doğum Sırasında
Annelerdeki D Vitamini Düzeyleri ve Bu Düzeylerin Mevsimlerle Olan
İlişkisi
XXVII. Türk Pediatri Kongresi, 1988 - Alagöl F, Shihadeh Y, Boztepe H, Tanakol R, Yarman S, Azizlerli H, Sandalcı O. Sunlight exposure and vitamin D deficiency in Turkish Women. J Endocrinol Invest 2000;23:173-7
- Andıran N, Yordam N, Özon A. The risk factors for Vitamin D Deficiency in Breast-fed Newborns and their mothers. Nutrition 2002;18:47-50
- Pehlivan İ, Hatun Ş, Aydoğan M Babaoğlu K, Türker G, Gökalp AS. Maternal serum vitamin D levels in the third trimester of pregnancy. Turk J Med Sci 2002;32:237-241.
- Puchacz E, Stumpf WE, Stachowiak EK, Stachowiak MK. Vitamin D increases expression of the tyrosine hydroxylase gene in adrenal medullary cells. Brain Res Mol Brain Res. 1996;36:193-6.
- Gloth FM, III, Alam W, Hollis B. Vitamin D vs broad spectrum phototherapy in the treatment of seasonal affective disorder. J Nutr Health Aging 1999;3:5-7.
- Fujita T, Ohgitani S, Nomura M. Fall of blood ionized calcium on watching a provocative TV program and its prevention by active absorbable algal calcium (AAA Ca). J.Bone Miner.Metab 1999;17:131-6
- Inagaki, M. et al. Effect of acute and chronic administration of dehydroepiandrosterone on (+/-)-1-(2,5-dimethoxy-4-iodophenyl)-2-aminopropane-induced wet dog shaking behavior in rats. J Neural Transm. 1999; 106(1): 23-33.
- Hoeger KM, Guzick DS. The use of androgens in menopause. Clin Obstet Gynecol 1999; 42(4): 883-94.
- Rigaud AS, Pellerin J. Neuropsychic effects of dehydroepiandrosterone. Ann. Med. Interne 2001 Apr; 152(Suppl. 3): IS43-IS49.
- Wolkowitz OM, Reus VI, Roberts E. et al. Dehydroepiandrosterone (DHEA) treatment of depression. Biol Psychiatry 1997 Feb 1; 41(3): 311-8.
- Rack SK, Makela EH. Hypothyroidism and depression: a therapeutic challenge. Ann Pharmacother. 2000 Oct;34(10):1142-5.
- Rack SK, Makela EH. Hypothyroidism and depression: a therapeutic challenge. Ann Pharmacother 2000;34(10):1142-5. Jackson IM. The thyroid axis and depression. Thyroid 1998;8(10):951-6.
- Cooke RG,
Joffe RT, Levitt AJ. T3 augmentation of antidepressant treatment
in T4-replaced thyroid patients.
J Clin Psychiatry. 1992 Jan;53(1):16-8. - Weissel M. Administration of thyroid hormones in therapy of psychiatric illnesses] Acta Med Austriaca. 1999;26(4):129-31.
- Hickie I, Bennett B, Mitchell P, Wilhelm K, Orlay W. Clinical and subclinical hypothyroidism in patients with chronic and treatment-resistant depression. Aust N Z J Psychiatry. 1996 Apr;30(2):246-52.
- Haggerty JJ Jr, Prange AJ Jr. Borderline hypothyroidism and depression. Annu Rev Med. 1995;46:37-46.
- Joffe RT, Levitt AJ. Major depression and subclinical (grade 2) hypothyroidism. Psychoneuroendocrinology. 1992 May-Jul;17(2-3):215-21.
- Pop VJ, Maartens LH, Leusink G, van Son MJ, Knottnerus AA, Ward AM, Metcalfe R, Weetman AP.Are autoimmune thyroid dysfunction and depression related? J Clin Endocrinol Metab. 1998 Sep;83(9):3194-7.
- Konig F, von Hippel C, Petersdorff T, Kaschka W. Thyroid autoantibodies in depressive disorders Acta Med Austriaca. 1999;26(4):126-8.
- The Thyroid Society. Can depression be caused by thyroid disease? Available at: http://the-thyroid-society.org/faq/33.html. Accessed December 28, 2000.
- Hickie I, Bennett B, Mitchell P, Wilhelm K, Orlay W. Clinical and subclinical hypothyroidism inpatients with chronic and treatment-resistant depression. Aust N Z J Psychiatry 1996;30(2):246-52.
- Joffe RT, Marriott M. Thyroid hormone levels and recurrence of major depression. Am J Psychiatry 2000;157:1689-1691.
- Pop VJ, Maartens LH, Leusink G, van Son MJ, Knottnerus AA, Ward AM, Metcalfe R, Weetman AP. Are autoimmune thyroid dysfunction and depression related? J Clin Endocrinol Metab 1998;83(9):194-7.
- Konig F, von Hippel C, Petersdorff T, Kaschka W. Thyroid autoantibodies in depressive disorders [German]. Acta Med Austriaca 1999;26(4):126-98.
- Stagnaro-Green A. Recognizing, understanding, and treating postpartum thyroiditis. Endocrinol Metab Clin North Am 2000;29(2):417-30,ix.
- Lewy AJ, Bauer VK, Cutler NL, Sack RL. Melatonin treatment of winter depression: a pilot study. Psychiatr Res 1998;77:57–61.
- Dolberg OT, Hirschmann S, Grunhaus L. Melatonin for the treatment of sleep disturbances in major depressive disorder. Am J Psychiatry 1998;155:1119–21.
- Christensen L. Psychological distress and diet-effects of sucrose and caffeine. J Applied Nutr 1988;40:44–50.
- Greden JF, Fontaine P, Lubetsky M, Chamberlin K. Anxiety and depression associated with caffeinism among psychiatric inpatients. Am J Psychiatry 1978;135:963–6.
- Kawachi I, Willett WC, Colditz GA, et al. A prospective study of coffee drinking and suicide in women. Arch Intern Med 1996;156:521–5.
- Greden JF, Fontaine P, Lubetsky M, Chamberlin K. Anxiety and depression associated with caffeinism among psychiatric inpatients. Am J Psychiatry 1978;135:963–6.
- Kawachi I, Willett WC, Colditz GA, et al. A prospective study of coffee drinking and suicide in women. Arch Intern Med 1996;156:521–5.
- Gettis A. Food sensitivities and psychological disturbance: a review. Nutr Health 1989;6:135–46.
- King DS. Can allergic exposure provoke psychological symptoms? A double-blind test. Biol Psychiatry 1981;16:3–19.
- Brown M, Gibney M, Husband PR, Radcliffe M. Food allergy in polysymptomatic patients. Practitioner 1981;225:1651–4.
- Addolorato G, Stefanini GF, Capristo E, Caputo F, Gasbarrini A, Gasbarrini G. Depression and Celiac Disease Hepatogastroenterology, 1996;43(12):1513-7
- Ciacci C, Iavarone A, Mazzacca G, De Rosa A.Depressive Symptoms in Adult Celiac Disease. Scand J Gastroenterol 1998;33(3):247-50
- Hallert C, Astrom J, Walan A. Reversal of Psychopathology in Adult Coeliac Disease with the Aid of Pyridoxine (vitamin B6) Scand J Gastroenterol 1883; 18:(2):299-304
- Horrobin DF, Manku MS. "Possible Role of Prostaglandin E1 in the Affective Disorders and in Alcoholism,“ British Medical Journal, 1980;280: 1363-1366.
- D. Horrobin et al., 'Possible Role of Prostaglandin E1 in Affective Disorders and in Alcoholism, "British Medical Journal 1 (June 1980): 1363-66.
- Simon GE, VonKortf M, Piccinelli M, Fullerton C, Ormel J. An international study of the relation between somatic symptoms and depression. N Engl J Med 1999;341:1329-35.
- Keller MB, McCullough, JP, Klein, DN, et al. A comparison of nefazone, the cognitive behavioral-analysis system of psychotherapy, and their combination for the treatment of chronic depression. N Engl J Med. 2000 18; 342: 1462-70.
- Thase ME, Friedman ES. Howland RH . Treatment of men with major depression: a comparison of sequential cohorts treated with either cognitive-behavioral therapy or newer generation antidepressants. J Clin Psychiatry 2000; 61(7): 466-72.
- Martinsen EW. Benefits of exercise for the treatment of depression. Sports Med 1990;9:380–9.
- Martinsen EW, Medhus A, Sandivik L. Effects of aerobic exercise on depression: a controlled study. BMJ 1985;291:109.
- Blumenthal JA, Babyak MA, Moore KA et al. Effects of exercise training on older patients with major depression. Arch. Intern. Med. 1999 Oct 25; 159: 2349-56.
- Dunna AL, Trivedib MH, Kampertc JB, Clarkd CG, Chamblissc HO. Exercise treatment for depression: Efficacy and dose response, American Journal of Preventive Medicine, Volume 2005;28(1):1-8
- Birmaher B, Ryan ND, Williamson DE, Brent DA, Kaufman J, Dahl RE. Childhood and adolescent depression: a review of the past 10 years. Part II. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1996;35(12):1575-83.
- Keller MD, Ryan ND, Strober M, Klein RG, Kutcher SP, Birmaher B, et al. Efficacy of paroxetine in the treatment of adolescent major depression: a randomized, controlled trial. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 2001;40(7): 762-72
- Shea MT, Elkin I, Imber SD. Course of depressive symptoms over follow-up. Arch. Gen. Psychiatry 1992; 49(10): 782-7
- Emslie GJ, Rush AJ, Weinberg WA., Kowatch, RA., Hughes CW, Carmody T, Rintelmann J. A double-blind, randomized, placebo-controlled trial of fluoxetine in children and adolescents with depression. Arch. Gen. Psychiatry 1997 Nov; 54(11): 1031-7
- Tanghe A, Geerts S, Van Dorpe J, Brichard B, Bruhwyler J, Geczy J. Double-blind randomized controlled study of the efficacy and tolerability of two reversible monoamine oxidase A inhibitors, pirlindole and moclobemide, in the treatment of depression. Acta Psychiatr. Scand. 1997 Aug; 96(2): 134-41.
içe kapanıklık (otizm) yazılmış. hiç bir anlam veremedim, çok yakışıksız geldi.
YanıtlaSilÇok güzel ve son derece aydınlatıcı emeği geçenlere çok teşekkürler
YanıtlaSiltesekkurler
YanıtlaSilTnks
YanıtlaSil